7 entry daha
  • bilginin, insanı oturduğu yerden kaldıran hayret-kıskançlık-mutluluk-kızgınlık-ilham ve daha nice dürtüye yol açabileceğine kanıt bu söyleşi, "kitap" üstüne düşünmek için abur cubur zevki ve hızında tüketilen bir nimet. carriére, bir yerde "kitap, insanların gözünden kaçan bir hakikati içerir, çünkü o bir kitaptır" dedikten sonra güzel bir l'örnekle devam ediyor: bir laurel-hardy filminde laurel, bir şey ileri sürer; hardy, laurel'in söylediği şeye şaşırır ve emin olup olmadığını sorar ona. laurel şu cevabı verir: "biliyorum, bir kitapta okudum."
    carriére, bu gerekçeyi bugün de hala yeterli bulduğunu söylüyor. kitaplarla bu haşır neşirlikte birinin bunu söyleyebilmesi, önce bir iyimserlik yayıyor insanın içine hafif hafif. sonra "hala böyle bakabiliyor muyuz bir kitaba?" / "bu çoklukta, bu gerekçeyi sahiden de yeterli bulabilir miyiz?" fısıldaşmaları psikopat gibi bakmaya başlıyor aynı içte o iyimserliğe. sonunda kazanan psikopat fısıltı oluyor elbette. zira, fısıldattırıyor işte: "kitaplardan kurtulabileceğinizi sanmayın" derkenki güven de, bugün bile bir kitabın sadece "kitap" olduğu için bir hakikatı içerdiğine duyulan inançtaki naifliğe mi sahip yoksa?
13 entry daha
hesabın var mı? giriş yap