30 entry daha
  • çocukluğunu sürekli içen doktor babası ve annesiyle birlikte annesinin hastalığı nedeniyle kaldığı moskova'daki marya hastanesi'nin bir lojmanında geçirdi. annesi ölünce de petersburg mühendislik okulu’na gönderildi. burada bir köşeye çekilip okuyarak ya da hayal kurarak günlük hayattan uzaklaşmaya çalışırdı. acayip hayalperest bi adamdı. babasının öldürülmesinden sonra, o daha hayattayken ölmesini dilediği için vicdan azabı duymaya başladı ve bunalıma girdi. freud ve birçok psikanalizciye göre sara nöbetlerinin nedeni bu suçluluk duygusuydu. sonra dehasının hastalığıyla bağlantılı olduğunu falan öne sürdüler..
    asabi ve duygusal, hayalci ve huysuz ve aşırı hassastı. dengesizdi evet. ilk romanı “insancıklar”’ın çok iyi eleştiriler alması ile büyük bir coşkuyla yazmaya devam etti ama daha sonraki eserleri “öteki” ve “ev sahibesi” beğenilmeyince resmen çöktü. “beyaz geceler” ve “bir yufka yürekli” de olumlu tepkiler almayınca iyice morali bozuldu, öyle ki her şeyden vazgeçip suikastçilere katıldı.
    ilk karısıyla (marya dmitriyevna isayeva) verem olduğu için ona acıması nedeniyle evlendiği söylenir. o öldükten 3 sene sonra da, 46 yaşındayken, 20 yaşındaki yardımcısı anna grigoriyevna ile evlendi. kumar tutkunuydu. bi ara karısını da alıp avrupa’daki kumarhaneleri dolaştı. bir kızı oldu ve öldü. ve bu ölüm onu iyice delirtti.. kendisi akciğer kanaması yüzünden öldü..
    bu adam 43 yaşındayken yazdığı romanın 40 yaşındaki karakterine “kırkından fazla yaşamak ayıptır.” dedirten bir değişik, bilincin her türlüsünün hastalık olduğunu savunan bir hastadır. muhtemelen şu an, şu ölü haliyle bile bir şeylerden rahatsızlık duyuyordur. hepsi fazla hissetmekten. farklı olmanın acısını fazlasıyla çekmiş dehalardan biri işte. kusursuz tespit insanı. psikopat adam.. hayran kalmamak mümkün değil..
1747 entry daha
hesabın var mı? giriş yap