7 entry daha
  • eskiden bir ayçiçek yağı ile vadedilirdi, bilenler bilir.*

    jenseits von gut und böse'nin* çevirmeni ahmet inam tarafından kitabın önsözünde nasıl da hafif bir şekilde tasvir edilmiştir:

    "ölümünün üzerinden bir yüzyıldan fazla bir zaman geçtiği halde, hala onun* sesini duyacak kulaklarımız yok. yok, çünkü çağımız giderek ağırlığın egemen olduğu bir çağ. yardım çığlığı başlıklı metninde "düşmemen için dans etmen gerek!" der. dans, üzerimizdeki ağırlıktan kurtulmanın ilk yoludur: yerin dibindeki diskoteklerde, güzellik ya da düğün salonlarındaki dans değil, kırlarda doğayla kucaklaşan bir dans! dans, ruh da dans edebiliyorsa danstır. ruhsa ağırlaşmıştır: yaşanandan. teknolojinin çarkından. insanın elini kolunu bağlayan yaşamdan.

    hafif olmak, ağırlığı atabilmek, kendini sevmekle olanaklıdır. sağlam ve sağlıklı bir sevgiyle. hafiflik, kendi ağırlığı altında ezilen çağımızda, sığlık, haz düşkünlüğü, sorumsuzluk olarak anlaşılıyor. üstelik çağımızın kimi düşünürleri, iyiden iyiye hafiflemiş çağda hepimizin zaten uçmakta olduğunu söylüyor. hepimizin önünde ekran ve ekranlarda açılan ağlararası (internet) ağlarda düşler, hayaller avlayan kuşlarız. bakın özgürlüğünüzün keyfine! hafifliğimizin tadını çıkarın! uçmak mı istiyorsunuz: oturun ekranınızın başına, bol bol uçun. hatta, gerekli simülasyon'larla, kendinizi uçakta, bulutlar arasında sanabilirsiniz. sanal gerçeklik teknolojisine bindiniz mi, kuş olur çıkarsınız göklere! işte çağımızın ağırlığı buradadır: 'hafif', hafiflik arayışlarında! ağırlığının bilincinde olmayan bir çağa hafifliği nasıl anlatabilirsiniz? sürünmeyen, yürürken tökezlemeyen, çukurlara düşmeyen, tabanları yürümekten, dizleri sürtünmekten yaralanmamış bir çağa? çağımızın hafifliği, ağırlığı tanımayan bir hafiflik olduğu için ağırdır.

    teknoloji torpiliyle uçmak değil, nietzsche'nin kanatlarının aradığı. farmakolojik uçmak da, ilaçlarla. nedensiz, bilinçsiz intiharlarla aralanan yaşam kapısından çıkıp, göğe süzülmeye çalışmak değil. bir kaçış değil, uçmak. bir hazcı çare değil. sorunlarımızdan hedonistik kurtulma denemeleri.
    uçma, tuhaf görünecek, ama uçma ağırlığına erişmekle gerçekleşir. uçma ağırlığı, hayatın ağırlığını tanımak, kendimizin ağırlığını taşıyabilmekle sağlanır. ne demişti nietzsche:

    'hafif olmak, bir kuş olmak isteyen, kendini sevmelidir.' "
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap