5 entry daha
  • istemenin sonu yok. hep iyiyi güzeli ister ya insan, konduramaz kendine kötüyü çirkini.. iyiyi güzeli istemenin de kirası-komisyonu-harcı-vergisi-depozitosu yok henüz, o yüzden geniş geniş isteyebiliyoruz, sınır koymadan.

    ben de bir taş* olacak olsam*, elmas, pırlanta vs değil, turmalin olmak isterdim. bir tek taştır bu, içinde onca muhteşem rengi ve tonu barındıran. farklı ışıklarda ve açılarda renk oyunları sunmak, gökkuşağına öykünerek sahip olduğum ahenkle şaşırtmak, rengârenk halimle büyülemek isterdim görenleri.

    şunun zarafetine de bir bakın hele:

    watermelon deniyor bu türüne.
    asimetrik bir dikdörtgen prizma bu hali, içindeki damarları hissettiriyor gören gözlere.
    pürüzsüz bir tür prizma burada.
    faset kesilmiş bir kolye haline bürünmüş burada. burada daha yakından gösteriyor içini.
    rengarenk bir kolye-küpe takımı burada, takımlık değil seyirlik.
    irili ufaklı gözler burada.
    içindeki damarlara çağıran bir küpe burada, rubelit diyorlar pembesine.
    insanın gözünü alan bir yüzük olmuş burada.

    ve ben, turmalin olmak isterdim, büyülemek görenleri, kendi başıma bir büyü olmak.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap