7 entry daha
  • üniversite hocası, öğretim görevlisi olabilmek uzun ve çetrefilli bir yol -ki bu hesaplama minimum bazdadır: 4 senelik lisansı tamamlayıp + 2 sene yüksek lisans yapıp + 4 senede doktorayı tamamladıktan sonra, ancak ve ancak kadro açıldığı ve kişi o kadroyu kazandığı taktirde hoca olunuyor. toplamda "minimum" 10* senelik bir birikim, akademik kariyer ve geleceğe yatırımı gerektiriyor. bu akademik kariyer esnasında ise sadece akıp giden zamanı saymıyoruz, bir sürü sosyal aktiviteden ve en azından (!) bir dolu makale ve kitap yazımından da bahsediyoruz. master yaparken araştırma görevlisi olarak "bir yerden başlansa" bile, maaşın yetersiz olması şöyle dursun asistanlık kisvesi altında hocaların işkencelerine, sömürüye maruz kalınması olası. e müsade edin de adamlar maaşlarını alsınlar bu kadar eziyetten sonra.
    özel üniversiteler artık eskisi kadar "maddi" yönden göz korkutmuyor. bir özel üniversitenin ders alanları, sosyal aktiviteleri, imkanları hatta öss puanları bile şu an devlet üniversiteleriyle yarışır halde. devlet üniversitelerindeki ilgisizlik, maaş yetersizliği ve gerek fakülteye gerek üniversiteye ayrılan fonların yetersizliği gayet taşaklı profesörlerin, doçentlerin özel üniversitelerden aldıkları teklifleri kabul etmelerine sebep oluyor. dolayısıyla özel üniversitelerdeki eğitim kalitesi yükseliyor ancak devlet üniversiteleri sahipsiz kalıyor.
    hatta aileler "çocuğum dizimin dibinde olsun" düşüncesiyle -ki son derece karşıyız *, yakınlardaki özel üniversiteleri tercih edebiliyorlar. çünkü bir öğrencinin yıllık kira, okul, yol masrafı zaten bazı özel üniversitelerin bazı bölümleriyle neredeyse eşit.
    bu sene değişen yönetmelikle birlikte devlet üniversitelerindeki harçların da eskisine oranla epey yükseldiğini görebiliriz. ders başına öğrenciden para almanın yanında "artık sikecek kimse kalmadığıdan öğrenciye mi sulanıyorlar?" sorusu bonus oldu, 700 tl harç yatıran öğrenci tanıyorum.
    ha tabi 700 tl, bilgi üniversitesi işletme bölümünde okumak için verilen neredeyse bir araba parasının yanında nedir ki? gets de bir araba modeli olup dört tekerleği vardır.
    hazır vergi konusuna değilinilmişken 'vergi kaçıran' "zengin"leri de tanıyoruz, genelleme yaptım iyi de oldu çok güzel iyi oldu tamam mıa!
    yanisi tutup da verilen vergilerin çocukları (çocuk?) okuttuğunu söylemek abes kaçıyor. bu bir inkar ya da isyan olmamalı, tam tersine gurur kaynağı olmalı, "okuma masraflarını karşıladığınıza" inandığınız (!) o öğrenci, ileride "vergi vermekle gurur duyduğunuz devlet"inize yararlı bir insan haline gelebilir.
    ya da isterseniz devlet üniversitelerinin kapısına dayanıp, içeri giren çıkan öğrencilere toplu halde höykürebiliriz: "babamızın parasıyla okuyosun pezevenk!".
    mantıklı düşünmek başka, birilerine kızıp höykürürken saçmalama lezzeti bambaşka. diploma dediğimiz şey yaldızlı bir kağıt parçası. evet, sadece bir kağıt parçası. hangi üniversiteden ya da bölümden mezun olduğunuz gerçekten o kadar hayati bir önem taşımıyor. diplomanıza değil, o diplomayla neler yapabildiğinize bakacaklar. diplomanızı astığınız duvara bakmayacaklar, akışkanlar mekaniğinden a* ile geçmeniz de kimsenin sikinde olmayacak, diplomanızı ellerine alıp özel/genel ayırımı yapmayacaklar. ister avukat, ister doktor; önünüze çıkan/çıkacak şansları değerlendirmezseniz, aklınızı kullanmazsanız, kendinizi yetiştirmezseniz; ister odtü veya boğaziçi, ister bilgi veya yeditepe fark etmeyecek.
    çünkü üniversitenin bu saatten sonra - kazık kadar adam olmuşsun, afedersin, size verebileceği bir şey yok, siz üniversiteyi sömürmelisiniz, siz bilgi açlığında olması
    gerekensiniz. üniversite bir basamaktır, diplomanız da fırsatınızdır.
    babası vergi vermekle övünen "zengin"ler, yarın bir gün, vergi vermenin yanı sıra bir devlet üniversitesinin herhangi bir fakültesinin herhangi bir labratuarını finanse etse, öğrenci okutsa, o öğretim görevlileri ne zorluklarla kitap bastırıyorlar bunlara yatırım yapılsa (ki yapmıyorlar demiyorum yapanlar da vardır, genelleme yapmak haddim değildir) böyle bidi bidi çemkirilmese, hayat sevince güzel, vapurlar bulutlar..

    düzeltme: ":".
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap