acımasız

• acımak kötü şey; bunda neredeyse herkes hemfikirdir yalnız ondan daha kötü bir şey varsa o da acımasız olmak. aynı kökten türeyen bu iki kelime de kötüye çıkıyor.
  ben öyle arada düşünürüm, hep düşünürüm aslında da arada insani şeyleri düşünürüm. acımasız olduğumdan falan değil de, düşünecek milyonlarca şey varken insani şeyleri düşünmeye pek zaman bulamadığımdan.
  birine rastladım geçenlerde. nasıl anlatmalı bilmem, hani herkes acır bazı insanlara, hani vardır her şeyi ama yoktur aslında. insanlar yüzünden yoktur hem de, herkes acırmış gibi yapar, bazısı acır ama öyledir yani. kimse gidip de taşın altına koymaz elini. bütün gün düşündüm, sen neden koymuyorsun diye. koyasım gelmiyor benim de, olmuyor yani. bunları yapabilsem meleklerden melek bir insan olurdum ama daha o kadar olgun değilim demek ki.
  acımasızız. hepimiz hem de, çok çok acımasızız. herkes hep herkes onları anlasın istiyor da, biz anlasak da bir şey yapamıyoruz. kendimizi hikayeye dahil edemeyecek denli acımasızız çünkü.
  
  " acımasızız hepimiz,
  ölsek ne iyi ederiz..."