1 entry daha
  • her hafta amerikanın ünlülerinden birilerini öldüren, birilerini kansere yakalatan, birilerinin kanıtı olmayan seks skandallarını fısıldayan... neticede atmadık çamur bırakmayan, "leş" kelimesinin iltifat kalacağı bir boyalı basın neşriyatıdır. tabloid derler. marketlerde kasaların hemen yanında satılır, isteyen de görür istemeyen de görür.

    bir de globe var; o da aynısının tıpkısıdır

    oprah'yı (bazısı dünyanın en güçlü kadını der; hani seçimler öncesinde obama'ya omuz çıkmıştı da hala o bazısı "oprah olmasa obama kazanamazdı" falan da der) kaç defa lezbiyen ilan ettiler, kaç defa erkek arkadaşından kavga gürültü ayırdılar, kaç defa derin depresyonlara soktular..

    barack obama'ya, dahası eşi michelle obama'ya attıkları ayan beyan kupkuru iftiraları saymaya kalksak buradan idaho'ya yol olur

    bu dergiler yıllardır bu şekilde yayınlarını sürdürürler.

    tabi ileri demokrasilerde böyle şeyler olmaz, mümkün değil. ileri demokraside bu tip "bela" yayınlar iki vakitte tazminat davalarına, sayısız vergi kovalamacalarına tabi tutulur; patronlarının çeşit çeşit kasetleri, muzır faaliyetleri zulalanır; yandaş olmadıkları için devlet bankalarından bol kepçe krediler, teşvik meşvik zaten koklatılmaz.. nihayetinde patron tez elden nalet edip bir bir kapar kepenkleri

    [ alakasız olarak (bkz: milliyet ve vatan gazetelerinin satılması) ]

    ama abd demokrasiden nasibini almamış bir memleket olduğundan oluyor böyle şeyler. ingiltere'de de var böyleleri. *elbet bunların bizden öğrenecekleri çok dersler vardır.

    hey gidi
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap