• otel odaları..

    zamanın dehrizlerinde yaşanan aşkların seceresini tutuyordu çoğu insan. fikri de olmayan, zikrine ramak kalmış kötü huylu çocuklardık hepimiz. mahalledeki fırına hamur almaya giderken onunla yapılacak haşhaşlı çöreğin hayalini kuran. kurduğuyla kalmayıp, kokusu gitmiştir diye karşı komşu mücella yengelere de bir tabak götüren. o tabağın boş gelmeyeceğini bilen, inkar etmeyen, iştirak eden hayallerine..

    eğer tek kişiyseniz bir bardak kullanılır. ikinci bardak kalkmaz yerinden. hatta plastik şişedeyse su -ki genellikle öyledir- ağza dayayıp öyle içilir su. lıkır lıkır iner boğazdan. iki kişiyseniz eğer iş biraz daha farklı. erkek susadığında şişeye gider yine eli. kadın buna engel olur. "dikme ağzına suyu" tepkisi gelir hemen. bardaklardan biri girer devreye. ters halde kapalı durduğu kağıt altlığın üzerinden alınır, kullanılır..

    eğer o odanın kullanım amacı iki tenin birbirine olan niyetiyse, o zaman hiç gerek bile yoktur o bardaklara. görmez bile gözler, çekmez bile can, kurumaz bile boğaz. bir an evvel çekip gitmek vardır akılda. bardaklarsa yaşanan her şeyin şahidi..

    sonra;

    sadece bronzlaşmak için havuza gelen kadın, güneş kremini adama sürdürür.
    bunu yaparken kadına gölge yapan adam, sürdüğü kremi kendi elleri ile öldürür.

    bitti.
29 entry daha
hesabın var mı? giriş yap