3 entry daha
  • bir edip cansever şiiri:

    iki kişi arasındaki bir gül meselesinden
    domates sularından, portakal gürültüsünden
    akşamın boyundan, sabahın eninden
    gündüzün inceliğine uyan çocuğun
    kırmızı bir elmayı dişlemesinden sanki
    soyulmuş gibi olmana ve
    parklarda uzun uzun taşıdığın el titremesine kadar
    vardır
    şuranda vardır, tam göğsünün üstünde
    dünden kalan bir şeyden değil, bugünden
    bir kalebentlik sanrısından
    bir kurşun deliğinden
    duran, sızmayan kana kadar
    vardır.

    şuranda da vardır, şakaklarında
    zonklama değil, ağrı değil
    suyun gölgesi gibi gelip geçen
    ve yalnız kalmak endişesinden
    ve yalnız kalmamak endişesinden
    ve her şeyin bir endişe olması endişesinden
    vardır.

    kötü yerlerde açan iyi huylu çiçek
    çocuğun bin yaşından döndüğü yaprak
    kayayı birden ikiye bölen çürük
    bir kumsal çıkıyorsa bütün bu ikiye bölünmelerden
    niye olmasın, vardır.

    vardır ki, her şey varoluşun süsünden
    bir başka nedir
    ve kalbin sıcaktır ve buğday yenir.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap