52 entry daha
  • sanıldığının aksine temelinde somut bir siyasi neden yatıyor. meşrutiyeti ilan eden ittihat ve terakki cemiyeti, teşkilat çalışmalarını sosyal yaşamda sürdürme çabalarına girince spor kulüplerini ele geçirme niyetiyle önce galatasaray, ardından fenerbahçe'nin kapısını çalar. ve tahmin ettiğiniz gibi iki farklı cevap alır.

    galatasaray - fenerbahçe rekabetini incelemek isteyenlerin en temelden cevaplaması gereken sorular şunlardır:

    cemiyet mensupları bahattin bey* ve daha sonra atatürk'e suikastten yargılanacak doktor nazım bey fenerbahçe yönetimine nasıl girdiler?

    çanakkale ve sarıkamış cephelerinin yaşandığı dönemlerde altınordu ve fenerbahçe'nin tüm oyuncularını oynatabilmesine karşılık galatasaray'ın oyuncularının (bkz: abdurrahman robenson) (bkz: hasnun galip) savaşta kurşun ve hastalıklara yenik düşüp şehit olmasnın sebebi nedir?

    bu sezonlarda galatasaray neden arma uğruna lisanssız alman denizcilerini oynatıp hükmen mağlup sayılır?

    ve cephede tüm bunlar olurken ittihat ve terakki, bab-ı ali baskınıyla siyaset ve medya üzerindeki darbenin ardından nasıl yabancı takımları yenme mitosunu kurmuştur?

    --- spoiler ---

    duyduk ki fenerbahçe türkiye fortis kupası’nda bursaspor’la oynadığı maça istanbul erkek lisesi’nin 125’inci yılını kutlayan bir pankartla çıkmış. gecikmiş, bir türlü söylenmemiş, söylenememiş, ancak cok ciddi bir itiraftır bu pankart. fenerbahçe bu pankartla gören gözlere, bir kez daha “ben ittihatçı’yım” mesajı vermiştir.

    benzer bir olay 12 eylül 1980’den sonra yaşanmıştı. ülkede kuyrukların uzadığı, kurşunun sağcı veya solcu olup olmadığına bakmadan her gün ortalama 10 ülke gencinin canını aldığı 1979 kışında türkiye cumhuriyeti’nin üçüncü cumhurbaşkanı celal bayar önemli bir açıklama yapmıştı. “bu kış komünizm gelecek” demişti türkiye’ye.

    komünizm gelmedi o kışı izleyen sonbaharda. askerler geldi. dönemin genelkurmay başkanı orgeneral kenan evren liderliğinde ülke yönetimine el koydu silahlı kuvvetler. binlerce genç hapislere atıldı, işkencelerden geçirildi, yaşı küçük insanlar idam edildi.

    işte, o darbenin lideri kenan evren bir gün yanına, “bu kış komünizm gelecek” uyarısı yapan celal bayar’ı almıştı. yaşı çok geç olmasına karşın müthiş bir dimağa sahip olan o celal bayar da, kenan evren’in yanında müthiş bir söz daha söylemişti: “ben ittihatçı’yım.” kenan evren gülümseyerek izlemişti aslında “sadece ben değil, ikimiz de ittihatçıyız” anlamına gelen bu sözleri.

    oysa ki aynı kenan evren, il il gezip atatürk’ün görüşlerini yaymaya çalışıyordu. kendini kemalist olarak takdim ediyor, işkenceden geçirilip idam edilen gençlere yönelik yaptırımları da şöyle meşrulaştırıyordu: “asmayıp da beslese miydik!”

    ne korkunç bir laftı bu. ama elden ne gelirdi ki. ülkenin hafızası denetim altına alınmıştı. mustafa kemal’le 1917’den sonra her geçen daha da artan dozda karşı karşıya gelen ittihatçılar’ın, aslında davalı olduğu ve 1926’da kanlı bir hesaplaşma içine girdikleri unutturulmaya çalışılmıştı.

    bu yüzden kenan evren, meydanlarda, okullarda kemalist kıyafetini giyip sureti haktan görünüyordu, en azından öyle olduğu izlenimi yaratmaya çalışıyordu. ama o kadar işte. ülkenin üçüncü cumhurbaşkanı, onun yanında aslında kim olduğunu ve ülkeyi kemalistler’in değil, artık ve yeniden ittihatçılar’ın yönetmeye başladığını itiraf ediyordu: “ben ittihatçı’yım.”

    fenerbahçe’nin de istanbul erkek lisesi’nin kuruluş yıldönümünü kutlaması aslında ittihatçı olduğunun itirafıdır. açıklayalım.

    --- spoiler ---

    biz de emeğe saygı gösterelim ve açıklamayı merak edenleri kaynağa gönderelim:
    http://gayin-sin.net/…-gecmisin-ortulemeyen-izleri/

    ha bir de şunu düşünsek: rekabetin başabaş gittiği 70'li yıllarda ne oldu da birden fenerbahçe öne geçip farkı açtı?

    bakın buna yanıt vermeyeceğim, isteyen düşünsün.
380 entry daha
hesabın var mı? giriş yap