2 entry daha
  • farklı ve ferah ambiyansı ile sizi çağıran bir yapısı var bu cafenin. bahçeli 7. caddede iken her önünden geçtiğinizde "ulan bir gün oturalım şurda bea" dediğiniz oluyor. bu tarz iç seslerime içimdeki nargile içme arzusunun da katılmasıyla daha fazla dayanamayarak soluğu aldım bu mekanda.

    bir yandan nargilemi tüttürürken bir yandan da hoşsohbet arkadaşım ile muhabbetin dibine vururken bu mekanla ilgili dikkatimi çeken noktalar olmadı değil;

    sürekli fotoğraf çeken bir adam dolaşıyor bu mekanda. dur durak bilmeden flaşları patlatıyor eleman. sahibi midir, ortağı mıdır yoksa reklam için anlaşılan bir eleman mıdır nedir anlayamadım. fakat ortamı hemen hemen her açıdan kadraja almaya çalıştığı aşikar. adam terasa bile çıktı ya, o derece.

    esbab-ı mucibesini anlayamadığım bir şekilde bulunduğum 2 saatlik zaman diliminde en az 3 kez açıp kapattılar tenteyi. yine fotocu adam mıdır, başka biri midir bilemiyorum ama canı sıkılan biri olduğu kesin. tamam hava parçalı bulutlu olabilir de sana ne oluyor arkadaşım.

    def-i hacet için alt kata indiğinizde ikisi bayanlara ve biri baylara tahsis edilmiş olan üç bölme mevcut. kaderinize razı olup size sunulan tek yere dertlerinizi dökmek için giriş yaptığınızda seçenekleriniz(!) sadece 2 adet pisuvar. yalandan bir kapı var, var olmasına da, 'arızalı' yazmışlar. eldekilerle yetinip geri dönüş yaparken karşılaştığım garsona durumu anlatıp "büyüğü gelince ne yapacaz" diye geyiğine sordum. sadece dudağını büzüştürerek cevap verdi. elinde yemek neyim vardı, o yüzden muhatap olmak istemedi sanırım.

    bir de giriş yaptığınızda sağ tarafınıza tekabül eden bölümün en sonuna, plazma ile ağaç gövdesinin arasındaki masaya oturmayın derim. çünkü garsonların menüleri ve masaları sildikleri bezleri fırlattıkları düzenek hemen bu masanın yanında bulunmaktadır. ağzınıza gözünüze denk gelir sonra neme lazım. potansiyel hedefsiniz sonuçta.
64 entry daha
hesabın var mı? giriş yap