4 entry daha
  • aslında bu konunun türkler tarafından bir türlü anlaşılamamasının kökeninde, türklerin etken ve edilgen çatılar arasında net bir ayrım yapamaması da yatıyor. türk dediğimiz canlı türü bir işi kendisinin yaptığını bildirmekten pek hazzetmediği için, genellikle sadece işin yapıldığını bildirmekle yetinir, doğal olarak özellikle ciddi olduğuna inandığı bir metin yazıyorsa, cümlelerinin %93,8'i edilgen çatıdadır. işi kim yapmış? belli değil, büyük olasılıkla allah yapmış veya yaptırmıştır.
    çok basit bir örnek olarak teknik metinleri verebiliriz, çok basit bir eylem var, adam diyor ki:
    vida sökülür.
    çevirelim bakalım ingilizceye:
    the screw is removed.
    kimin söktüğü, ne zaman, ne için söktüğü belli değil, oysa ecnebi bu cümleyi gayet basit olarak şöyle kurar:
    remove the screw.
    yani bu aşamada bu vidanın sökülmesi gerekiyor sök, sen sök, aloo sana diyorum.
    türkçe-ingilizce çevirilerde, özellikle yönetici sınıfta yer alan, üniversiteler bitirmiş, gayet bilgili olması gereken arkadaşlarımız da aynen bu mantıkla yazar. bir bakarsınız cümleye, sanki dağdan üç kız geliyor döne döne, üstadımız kızların dönme yönlerini tarif ediyor, koordinatlarını veriyor, sonra çevirirsiniz ingilizceye, bakarsınız, aslında dağdan gelen kız sayısı bir, öyle döne döne de inmemiş, bildiğin dümdüz inmiş işte dağdan.
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap