5 entry daha
  • bu tartışma 28 şubat günlerinden kalma vecizelerden biridir ve ne yalan söyleyeyim dönem tartışmaları içinde en isabetli ifadelerin başında geliyordu.

    söyleyenin tansu çiller olması hakikatını değiştirmiyor. onbaşılık alelade bir rütbe. yani orgeneral, simitçi, öğretmen, imam ne kadar şerefliyse / şerefsizse onbaşılar da o kadar şerefli / şerefsiz.

    ama bir siyasetçi meclis kürsüsünde şerefi namusu üzerine ettiği yemine aykırı davrandığında iş değişir.

    mesut yılmaz'dan [ki 28 şubat'taki politik günahları onu bitirmiştir] bağımsız olarak şunu demek istiyorum: bir siyasetçi onbaşılık yaparsa şerefsizdir. bu onbaşılık kurumuyla alakalı değildir, siyasetin meselesidir.

    hatırlatayım. o dönem demirel'in, yılmaz'ın, yalım erez'in, çevik bir'in, tsk'nın siyaset dışı bel altı hamlelerini eleştirmeyip de "onbaşılarımıza laf söylüyorlar" diye kopartılan kıyametlere kayıtsız kalamayan bir belediye başkanı, bugün başbakanlıkta 10. zafer yılına emin adımlarla koşmaktadır.

    ayrıca 28 şubat'tan kalan başka "vecizeler" için.
    (bkz: devlet için kurşun atan da yiyen de şereflidir)
    (bkz: süngüye oturtur gezdiririm)
    (bkz: demokrasi böyle gelecek fıstık gibi olacak)
    (bkz: gelirsek o kadını yağlı kazığa oturturuz) *
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap