6 entry daha
  • yazdığı her şeyi okumaya niyetlendiğim, ama sonra son kitabını* görünce "yok ya şaka yapmıştım zaten" dediğim tarihçi.**** pek önemsiz tarihsel ayrıntıları eğlenceli bir dille anlatırken, birden bunları - hayranlık uyandıracak bir beceriyle - genel ilkelere bağlar. dünyadaki bütün dilleri bildiği izlenimi edinirseniz de fazla abartmayın. italyanca, latince, fransızca, ingilizce tamam da, rusçası kötüymüş, "anca sözlükle okuyabiliyorum" diye yazmıştı bir yerlerde.* her okuduğumda "ulan paleontolog olsaymışım keşke" diye iç geçiriyorum. bir insanda bu kadar mı şahane tarih bilinci olur. her zaman herkese tavsiye etmişimdir, şimdi de ederim.

    ama kılım işte. bu her boku bilen, hem de şahane anlatan dahiye de laf söylemeden geçmeyeceğim. bu noma çok saçma bi görüş, nerden bulaştın yahu?* bi de nedir bu yanlışlamacılık takıntısı. bu kadar derinlikli bir adam nasıl olur da "bir kuramın bilimsel olması, gözlemle yanlışlanabilir savlarda bulunması demektir" gibi naif bir görüşü savunur?*

    ultra darwinciliğe getirdiği eleştirilere bayılırım: (bkz: the spandrels of san marco) and the panglossian paradigm: a critique of the adaptationist programme. ama ben yine de "bilim nedir?" sorusu tartışılırken, gould'un yarısı kadar bile keyifli yazamayan richard dawkins ve jerry allen coyne'u tercih ederim.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap