6 entry daha
  • ayni adla 1975 yilinda cekilen belgesel ve edith (big edie) bouvier ve kendiyle ayni adi tasiyan kizi edith (little edie) bouvier'in hayat hikayesini konu aliyor bu film. hem belgeselin yapim surecini hem de basindan sonuna bu iki kadinin hayat hikayesini izliyoruz film boyunca. elde belgeselin sagladigi goruntuler olunca, gercegine olabildigince yakin ve ortusen (kiyafetler, mekan, davranislar) kareler yakalamak mumkun olmus, filmi izledikten sonra belgeselin de bir kismini izledigim icin soyluyorum bunu.
    bu iki kadinin yasadiklari hayati gazetelere tasiyan ve iki belgeselcinin bu kadinlarin hayatlarini kaydetmek istemesinin nedeni ise bouvierler'in, jacqueline kennedy'in halasi ve kuzeni olmasi. tabii bir de, zenginlikten fakirlige dususun hikayesini gorsellestirme gudusu.

    biraz da --- spoiler ---

    unlu bir sarkiciyken evlendikten sonra esi istedigi icin kariyerini birakan, yer yer bunun pismanligini hisseden anne, ve aktris olma hayaliyle yola cikan ama daha yolun basindayken hayalinin pesinden gitmeyi birakan, ama icinde bu istegi hep tasiyan, annesiyle birlikte new yorklu zenginlerin yasadigi bir sayfiyede yer yer mutsuz ve belki de pisman bir hayat suren kizi. iste karakterlerin en kaba hikayesi bu. ama hayatla kurduklari iliski, annenin yasadiklari eve bagliligi, orayi terkedememesi, kizinin ise yeniden deneyecek guveni ya da cesareti bulamamasi ve yillar icinde neredeyse harabeye donen o evde annenin hayatina eslik ederek yasanmis bir hayat hikayesi.
    --- spoiler ---

    butun bu huzunlu hikayeye ragmen bir farklilik vardi bu iki kadinda. birbirlerinden baska kimseye tutunamanin getirdigi bir farklilik bu galiba. beni etkileyen de bu farklilikti iste, buraya gelip bir seyler yazmama neden olan duygu bu. bu kadar...
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap