4 entry daha
  • somnium'daki levania'nın ütopyalardaki ideal mekan tasarısına uymasının nedeni, dünyanın yok olmasını beklemeden, o henüz sağken terk ediliyor ve buraya varılıyor oluşudur. morus'un utopia'sı, campanella'nın civitas solis'i, bacon'ın nova atlantis'i hep bu temayı işlemiştir. eleştirilecek bozukluklar satır-aralarına yerleştirilir ve ideal mekanla oranın insanları övülür. böylece okuyucudan gerekli mesajları alması beklenir. okuyucu kendi ülkesindeki bozukluklara bakar ve bir düşün adamının arzulayabileceği en yetkin tasarıya uygun hareket eder, yani onu anlar.

    bu eseri ütopya bağlamı dışında daha da modern bir sci-fi kılan ise kepler'in ruh/cin çağırma ritüelleriyle uzay gemisiyle seyahat fikrini bağdaştırmış olmasıdır. metni okuyan insan ister istemez bunun bal gibi de filmleştirilebileceğini düşünüyor. bizde de bazıları çıkıp uzaylıların kuran'da anlatılan cinler olduğunu söylemişti. aynı fikir henüz ay'a ilişkin son yüzyılda edinilen bilgileri haiz olmayan kepler'in ay'da birtakım tuhaf cinvari mahlûklar aramasına yol açmış görünüyor. birtakım okült eylemler ve ayinlerle kendi dönemine kadar edinilmiş copernicusçu astronomi anlayışı ve okuyucu için tıpkı avp'de veyahut the fourth kind'da olduğu gibi en eski mitoslarla günün uzay bilgisi uzlaştırılmış oluyor.

    metinde beni asıl çeken kısım, tycho brahe nezdinde danimarka'ya yapılan övgülerdi. izlanda'dan danimarka'ya gitmiş olan 14 yaşındaki duracotus'un orada muazzam astronomi faaliyetleri karşısında şaşırması, bilimsel bilgiye biçilen değerin kendi ülkesinde aynı ölçüde olmamasından hayıflanması ve döneceği yurdunda bu bilgiyle yüceleceğini düşünmesidir. peki, yücelebiliyor mu? kepler'in kendi yaşam serüvenine bakarsak, kendi yüzyılı için hayırsa da, sonraki yüzyıllar için evet.

    ilgimi çeken diğer şey ise kepler'e varıncaya değin gezegenler arası seyahat düşüncesinde "uzay gemisi" aracının nasıl oluştuğudur. uçak yokken uçakla uçma fikrini edinmek kolay değil. ya da bugünkü astronot kıyafetlerini andıracak şekilde soğuk ve nefessizlik için alternatif yöntemler arayışı, yine kepler'in erken bir sci-fi arayışı içinde olduğunu gösterebilir. "aradaki mesafe ne olursa olsun biz daimon'lar dünyadan levania'ya, levania'dan da dünyaya birkaç saat içinde geçiş yaparız" diyor mesela bir yerde. bu da kimi astronomların henüz gözleriyle gezegenleri takip ettiği bir dönemde, başka türlü bir uçuş ve hız ihtimalinin olduğunu düşünmenin ne kadar zor olduğunu düşündürüyor. ama kepler zoru başarıyor, gerçekten yaratıcı ve akıcı bir metin ortaya koyuyor. açıkçası gününün insanından ziyade bugünün insanına seslenerek, zamanın ötesinden seslenmiş oluyor. biraz daha zorlarsak avatar'la bile ilişkilendirebiliriz; yakışmaz, popülizm kokar, diye imtina ediyorum.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap