aynı isimde "klavye delikanlıları (dizi)" başlığı da var
  • 6 ocak 2010 çarşamba günü habertürk'te zaptiye isimli köşesinden murat bardakçı'nın yazdığı köşe yazısıdır.

    klavye delikanlıları

    bunlar, bilgisayarlarının başına geçtiklerinde arslan kesilenlerdir.

    klavyelerini önlerine çekip nârin parmaklarıyla tuşlara dokunmaya başladıkları anda entellektüel, âlim ve herşeyden anlar, herşeyi bilir olurlar. birbirinden kıymetli fikirlerine hepimiz muhtacız ya, ha babam yazıp döktürürler.

    hem de ne yazmak, ne üslûp! yarıdan fazlası hakaret, küfür ve karalamadır, geri kalanı buzdan bile soğuk olan ama kendilerine sorarsanız şakanın ve mizahın zirvesi tuhaf ifadelerdir ve nihayet kerameti sadece kendilerinden menkul anlaşılmaz fikirler gelir...

    internette son senelerde moda olan, sayıları arttıkça artan ve adına "sözlük" denen garabet vasıtasıyla etrafa çemkiren klavye delikanlılarından, sanal ortam arslanlarından bahsediyorum.

    bu sözlükler, binlerce klavye delikanlısı ile dolu. isimlerini, gerçek mail adreslerini yazma cesaretini bulamayan ve böyle bir medeni olgunluğa asla sahip olamayacak bir grup, çoğu yabancı dillerden alınmış yani özenti eseri abuk subuk takma isimlerin ardına saklanıp etrafa gece gündüz hakaretler yağdırıyor.

    ortak nokta haset

    aralarında ömrünü tek bir sayfa okumadan ve sadece lâklâkla geçiren ama bunun farkında olmayıp kendini biryerlere gelmiş hisseden delikanlılar yahut sevgilisinden o gün yüz bulamayınca hırsını dindirmenin yolunu klavyenin başına geçip etrafa lâf etmekte bulan genç kızlar da vardır. ama takma isimlerin ardına gizlenen kazık kadar adamlara, yaşını başını almış fakat dünyadan bir türlü kâm alamamış hatunlara, üniversite hocalarına ve yayıncılara ne diyeceksiniz?

    klavye delikanlılarının neredeyse tamamının ortak noktası, hayatları boyunca ter dökmediği için doğru dürüst bir iş kıvıramamış, dolayısıyla da hayallerindeki ve hırslarındaki makama bir türlü ulaşamamış olmalarıdır. dolayısıyla başarılı, kazanan kim varsa saldırılmalı, hakaret edilmeli ve yerin dibine sokulmalıdır onlara göre... tatminin yolu hakaretten, hattâ ana avrat küfürleri bazen apaçık, bazen de harf kodlarıyla sıralamaktan geçmektedir!

    adama "yaptığın ayıptır, eleştirmek küfretmek değildir" diyorsunuz, "senin köşen var, benim yok, fikrimi böyle açıklıyorum" cevabını veriyor. zira, "fikir" ve "düşünce", zannına göre hakaretten; eleştiri de küfürden ibaret...

    moderatör uyuyor mu?

    ben, mâlûm sözlüklere yazanların tamamının böyle zevattan ibaret olduğunu hiçbir zaman düşünmedim. sanal sözlüklerde bu işi ciddiye alan, hattâ maddeleri ciddî çalışma ve araştırma mahsulü kişiler tabii ki vardır ve bu, yazdıklarından da belli olmaktadır.

    şimdi, bu işi ciddî şekilde yapanlara sesleniyorum: çabalarınız, emekleriniz işte böyle kişiler yüzünden hebâ olup gidiyor! o sitelerin sahipleri sizlerin ve mâlum zavallıların sırtından reklam topluyor, yani para kazanıyor ama sanal ortamı hakaret, küfür ve tatmin vasıtası haline getirenler yüzünden yazdığınız sözlükler ve düşünce platformları artık sadece birer çifkef deryâsı olarak algılanıyor., yazdığınız doğrulara bile inanılmıyor.

    moderatörleriniz uyuyor, bari sizler uyumayın!

    öncelikle;

    (bkz: copy paste değil alın teri)

    sonralıkla;

    sayın bardakçı'nın sözlük yazarları ile ilgili yapmış olduğu tespit, tanım ve uyarılar ciddî anlamda takdire şayan. görünen o ki tv programında hırsını alamamış sevgili yazarımız. bundan sonrasını sizin yorumlarınıza bırakıyorum klavye delikanlıları. ayrıca uyuyan moderatör istemiyoruz*
77 entry daha
hesabın var mı? giriş yap