5 entry daha
  • collaborative hypertext databaseler, collaborative hypertext dictionaryler gibi faydalı ve masraflarının haricinde kar amacı gütmeyen kurumlar sayesinde tanıştığımız ve bilgiye erişmemizi kolaylaştıran örnekleri bir yana, bireylerin katkıda bulunacağım derken desktop publishing, tercüme ve yerelleştirme başta olmak üzere çeşitli sektörleri baltaladığı bir kapitalizm icadı.

    crowdsourcing'in işleyişini, şirketler tarafından fazlasıyla tercih edildiği (yukarıda bahsetmiş olduğum) alanlara bağlı olarak şöyle izah edebiliriz:

    internet üzerinden faaliyette bulunan bir şirketin başlıca sorunlarından biri dil farkından ötürü farklı ülkelerden kullanıcı çekememesidir. o halde şirket websitesinin arayüzlerini yerelleştirmek amacıyla tercüme işini halka açar ve katkıda bulunma çağrısında bulunur. profesyonellerin 10 birim fiyata sunduğu hizmeti, sadece yabancı dil bilme özelliği olan, dilbilgisi, kelime bilgisi, çeviri kuramları bilgilerinden yoksun kişiler 3 birime ya da bedelsiz olarak yapmayı teklif eder. en düşük fiyatı sunan ya da karşılıksız sunan kişi işi yapar. şirket açısından çok hoş, peki ya insanlığın can damarı dil? ya sektördekiler?

    masaüstü yayıncılığı, tercüme ve bunları bünyesinde toplayan yerelleştirme, yüksek öğretim ve deneyim gerektiren alanlardır. vakit ayırıp, ücretsiz olarak katkıda bulunan kişi kuşkusuz faydalı bir iş yapmanın hazzını yaşar, fakat nasıl ki ilk yardım eğitimi almış kişi doktor vasfına erişemez, bu şekilde "çeviri" yapan kişiler yerelleştirmeci ya da mütercim olamazlar, yaptıkları da yerelleştirme ya da tercüme olmaz.

    yıllarca eğitim görüp, kendini ömür boyu öğrenmeye, mükemmelliğe ulaşma gayesinde yaşamının her saniyesini gelişime adayan, 50 yaşında bile "ben oldum" demekten imtina eden sektör çalışanları gerçeği varken, bu konuda twitter'ın yorumu ve "ödülü" içler acısı ve düşündürücü:

    "translators receive a special badge on their public twitter page displaying their status as an official twitter translator, along with their level. the more translations you complete, the higher the level! level 10 is the highest."

    bu durum öncelikle dile geri dönüşü imkansız zararlar vermektedir. sektörde bulunanların ise işlerini büyük ölçüde sekteye uğratmakta, bilinçsiz işverenin / bu işleri serbest* olarak icra edenlerin de haksız rekabete yönelmelerine sebep olmaktadır.

    bu yönteme başvuran en popüler şirketlerin başında facebook ve twitter gelmektedir. last.fm de ekşi sözlükle ilgilenen çoğu kişinin haşır neşir olduğunu düşündüğüm diğer başarısız yerelleştirme örneklerinden biridir. microsoft ve ürünlerinin ise mütercimler tarafından çevrilmiş olma ihtimalinin daha yüksek olmasına rağmen yazılımlardaki ucube çevirileri gördükçe gülmeyenimiz yoktur sanırım.

    müdürlerine, mühendislerine para ödemekten kaçınmayan şirketler; yazının bulunuşundan bu yana kültürleri, sanatı, bilimi kitlelere ulaştıran tercümeyi kısılacak bir masraf olarak görüp bir sömürü kapısı haline getirmişler.

    (bkz: http://twitter.com/jobs)

    katkıda bulunmadan önce eğitimi sürecinizi, uzmanı olduğunuz alanı, kendinize yaptığınız maddi manevi yatırımı, bir de yüzleşmek zorunda bırakıldığınız, zaman zaman kriz kisvesine büründürülerek hakkı ödenmeyen iş gücünüzü, birikiminizi düşünün. sırf kulağınıza hoş geldi diye uygun olduğunu düşünüp tercüme ettiğiniz kelimeler, bir bilimin akademisyenleri, uzmanları tarafından bin katmanlı bir elekten geçirilip de doğru şekilde aktarılması gereken ifadelerin basiretsiz bir yansıması olabilir. bir mübaşirin öncelikle düşünmesi gereken, çalıştığı yerde en başarılı, en dikkatli ve saygı duyulan, anlayışı ve profesyonelliğiyle hayranlık uyandıran kişi olmaktır, kendini hakim ya da savcı yetkisinde görmek değil.

    bilgi vermeye çalıştığım bağlam dahilinde bir tepki: http://www.petitiononline.com/tebp3/petition.html
22 entry daha
hesabın var mı? giriş yap