1 entry daha
  • tanışma fırsatı bulduğum balıktır.

    o gün de her zamanki gibi sıradan bir okul günüydü. çıkışında arkadaşla daha önceden sözleştiğimiz gibi onun evine gidip içecektik. mezelerimiz ve rakımızı alıp gayet de güzel geçen bir içki seansına başladık. saatler geçtikçe kafalar da bir milyona yaklaşmaktaydı. her uzun süreli demlenme seansındaki gibi, tuvalete zigzag çizerek vardım. klozetin kapağını da yavaşça kaldırdım. klozetteki sığ suda sabit duran balıkla göz göze gelmemiz çok uzun sürmedi. insanların süs anlayışını kendi kendime sorgularken çoktan işimi görmüştüm ve fermuarımı çekmekle uğraşıyordum. sifona ulaşmaya çalışırken aşağıdaki yaratıcı süsün kıpırdanması ile "nanıskiym" gibi bir refleks cümlesi haykırdım. kafamın güzel olması sebebiyle olsa gerek, olan bitene anlam veremeyip sifonu çektim. gelen temiz suyla yeniden rahatına kavuşan balık, tekrar sabit durup uyku moduna geçmişti bile. elimi yıkamamla beraber (elleri yıkayın gripten korkmayın) dışarı çıkıp arkadaşa ne kadar sarhoş olduğumu sordum. sanırım klozette balık gördüm dedim gülmesini bekleyerek. "yine mi gelmiş o ibne" demesiyle sanırım tamamen ayılmıştım.

    olay sonradan anlaşıldı ki, bu çöpçü balıkmış ve de ufak balıklardan 3-4 tane yemesiyle artık petshopa geri dönmeye hak kazanmış. ancak balığı geri almak istemeyen petshop sahibi, öyle katil bir balığı almayacağını, zaten alsa da öldürmek zorunda kalacağını, o yüzden bizimkine de balığı öldürmesini tavsiye etmiştir. bizim yufka yürekli ama adaletli arkadaşımız da, amerikan filmlerinde gördüğü bir klişeden esinlenip balığı klozete atarak, ona yeni bir hayat şansı tanımıştır. ancak hesaba katmadığı bir şey vardır, balık o dar alanda kendi kendine yön değiştirememektedir ve de götü klozetin deliğine dönük kalmıştır. her sifon çekildiğinde de suyla beraber gidip gelmektedir.

    arkadaşın son bir çabası ile zavallı balık klozette ters dönmeyi başardı ve bize göre bok, ona göre çikolata olan foseptiğe doğru süzülerek özgürlüğüne kavuştu. artık kayıp balık nemo, ailesine kavuşacaktı. hatta belki de ailesine benden söz edecekti. ama en önemlisi, artık kayıp değildi...

    yaşadığımız bunca maceradan sonra ona bir "güle güle" diyemediğim için çok üzgünüm. eğer şimdi beni duyabiliyorsa, ondan kafasına nişan alarak işediğim için çok özür dilerim. ben seni süs sanmıştım nemo. nerden bilebilirdim ki o melül bakışların altında narin kayıp bir balık olduğunu...

    beni derinden etkileyen bu olayın güzel bir sonucu olarak, artık kayıp balık değildir.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap