1 entry daha
  • ışıl bayraktar'ın iz tv'de yapmış olduğu gezi rehberi programının bugün izlediğim bölümüne fon olmuş italyan köyü. bu köyün türk adetlerine göre yaşamakta olan italyan sakinleri, 50'lerden beri sürmekte olan la turchia festivaliyle de bu adetleri yaşatmakta ve hatta tanıtıp yaymakta. ancak anlatacağım o değil.

    annemle beraber, kavgadan, gürültüden, kötülükten uzakta kirlenmemiş bu köyü izlerken, bize dair ütopik, gerçeküstü bir köyün var olabileceği düşüncesiyle gülümserken midemize yumruk gibi inen bir detayla hayat* bize gerçekliğe geri dön çağrısı yapmıştır. nasıl mı?

    ışıl bayraktar, la turchia festivalinde uzunca zamandır aktif rol almış italyan bir amcayla sohbet ederken bir yandan da amcanın seneler boyunca biriktirdiği moena ile ilgili gazete küpürleri, ona gönderilmiş mektupları incelemektedir. içlerinden biri erzurum'dan gönderilen bir mektuptur. mektup, erzurumlu bir gencin o italyan amcanın bir dergide yapmış olduğu röportaj üzerine yazılmıştır. genç, tüm temizliğiyle italya'yı çok merak ettiğini ancak durumlarının iyi olmadığını muhtemelen hiçbir zaman italya'yı göremeyeceğinden bahseder. işte bu yüzden o amcadan italya'yla ilgili broşürler göndermesini rica eder. amca, ışıl bayraktar'ın da üstünde durduğu gibi türkçe bilmemektedir ve haliyle bu mektupta neden bahsedildiğini hiç öğrenememiştir. tam bu esnada o bilindik yumru boğazıma yine yapışır, gözlerim önü alınamaz bir biçimde nemlenir. ama henüz bitmemiştir.

    ışıl bayraktar, italyan amcaya türkiye'ye hiç gidip gitmediğini sorar. amca da davet üzerine türkiye'ye bir kez gittiğinden bahseder; ancak anlamadığı bir şey olmuştur amcanın. onu kimse almaya gelmemiştir havaalanına. ışıl bayraktar sorar: "tam olarak hangi tarihte geldiniz?" amca onun için önemsiz gözüken bu tarihi neden anımsadığını düşünmüş müdür acaba ama "1980 senesi" diye yanıtlar. "eylül ayı. 11'ini 12'sine bağlayan gece." bilmem dememe gerek var mı? tam sol taraftan mideme derin bir yumruk...

    zaten türke dair, türk adetleriyle donatılmış gerçeküstü, ütopik bir köyde darbe olmaz ki... darbe olmayan o köy, türkiye'de olmaz ki...
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap