refik koraltan

• "konya valisi izzet bey, vali konağı olarak kullanılmakta olan köşkte atatürk onuruna bir ziyafet veriyordu. konya milletvekilleri de oradaydı. söz millî mücadele'den açılınca refik koraltan:
  
  -her şeyi yapan sensin, bütün varlığımızı sana borçluyuz, sen olmasaydın başka hiç kimse hiçbir şey yapamazdı. allah seni başımızdan eksik etmesin!
  
  deyince, atatürk’ün neşesi kaçırmıştı:
  
  – beyefendi, bütün yapılanlar, herkesten önce büyük türk milletinin eseridir. onun başında bulunmak bahtiyarlığına ermiş bulunan bizler ise ancak onun fedakârlığı sayesinde, fikir ve iman birliği içinde ortak vazife görmüş, öylece başarı kazanmış insanlarız. hakikat bundan ibarettir.
  
  zaten bu konuyu uzatmak istemiyordu. ancak, refik bey sözlerine devam etti:
  
  -paşam, bu kadar yüksek tevazua tahammülümüz yoktur.
  
  atatürk iyice sinirlenmişti:
  
  -efendim, izin veriniz, ortada tevazu falan yok, gerçeğin ifadesi var. içeride ve dışarıda, şahsıma karşı suikastlar tertip edilmesinin sebep ve hikmeti nedir, hiç düşündünüz mü? bunların benimle şahsi bir alıp verecekleri mi vardır? hayır! intikam hisleriyle mi hareket ediyorlardır? o da değil... o hâlde neden beni ortadan kaldırmak istiyorlar? cevap vereyim. çünkü, inkılapçı türkiye cumhuriyeti'nin benimle kaim olduğuna, ben gidince yıkılacağına, böylece haince emellerine kavuşacaklarına inanıyorlar da ondan... sizin sözlerinizin de onların sakat muhakemesine uygun olduğunu bilmem fark ediyor musunuz?
  
  kızgın ses tonu kararlı bir ses tonuna dönüşerek etrafındakilere de şöyle dedi:
  
  - efendiler! size şunu söyleyeyim ki inkılapçı türkiye cumhuriyeti'ni benim şahsımla kaim zannedenler, çok aldanıyorlar. türkiye cumhuriyeti, her manası ile büyük türk milletinin öz ve aziz malıdır. kıymetli evlatlarının elinde daima yükselecek, ebediyen payidar kalacaktır.”
  
  önder yılmaz
  sevilen adam atatürk
  s.337-339