9 entry daha
  • bazen bir yağmur damlası, tüm sene beklenen hasat zamanını zehir edebilir insanlara.

    tüm sene budaktı, aşıydı, ilaçtı uğraşılmıştır. kışın buz gibi havada, yazın sıcağın ortasında emek verilmiştir.
    ve artık hasat zamanıdır, yeşilin ve sarının bedenlerini kapladığı üzümler büyük bir sergi yerinde yatmaktadır. üzerlerinde yeşilin ve sarının hakimiyetyle, emekle, terle. yere serilmeden önce yıkandıkları zeytinyağlı suyun etkisiyle ışıl ışıl. tüm sene geçirdikleri tüm evreler, bir çocuğun büyümesi gibi izlenilmiştir. asmaların canlanması, salkım salkım çiçekler, sıra sıra koruklar ve olgunlaşan üzümler. üzerlerinde umutta vardır, çünkü birçok insanın tek gelir kaynağıdır. çocukların okul masrafları yoktur sadece üzümün üzerinde koca bir yılın kaderi vardır.

    üzümler artık kavhverengi ve koyu sarıyla kaplıdır, iridir, tatlıdır. dayının yüzü gülmeye başlamıştır. üzüm kurumaya başladığında yağmur korkusu kaplar insanların içini. ama üzüm kuruyana kadar tek bir damla yağmamıştır. akşam serinliği beklenir üzümü toplamak için. yalnızca akşam serinliğinde savrulur üzüm. saat 4 gibi römorka doluşulur ailecek, önde traktörde, dayının yanında ayakta giderken bi sigara yakılır. tamam artık kazasız, belasız geçti bu sene denilmeye başlanmıştır ki. bir damla düşer sigaraya, kafayı kaldırıp bi gökyüzüne bi dayıya bakılır. inşallah orada yağmaz denilir. ve dayı kökler gazı. damlalar git gide çoğalır, irileşir. sergi yerinde traktör daha durmadan atlayıp aşağıya, üzümlerin üstüne branda çekmeye koşulur. ama iki dönümlük koca bir alandır, çoluk çocuk herkes koşar üzümün üstünü örtmeye. çiftçi ailelerinde çocuklar yürümeye başladığında, çalışmaya da başlar. minicik elleriyle kocaman brandaları çekerler. ama olan olmuştur artık, üzümler çoktan yağmuru yemiştir. çoktan yağmur, üzümlerin üstündeki sarının etkisini silip, koyu kahverengiyle kaplamıştır. çoktan yağmur, üzümlerin ışıltısını, emekleri umutları silip atmıştır üzümün üstünden. yağmurun altında elindeki brandayı açmaya çalışırken, dayı bağırır uzaktan titreyen, ağlamaklı, isyankar sesle bırak oğlum, gitti artık diye.

    üzümler tekrar kurutulur, yarısından az fiyata satılır. o yılın kaderi bellidir artık; borç...
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap