8 entry daha
  • ne zaman endişe, bazen umutsuzluk, kaybolmuşluk ya da heyecan hissetsem ya bir kitap ya bir filmde "tesadüfen" yolum değiştirilir. okuduğum kitap, yazarın adı geçer, müzik çalar, sözleri "keşke ben yazsaydım" dedirtecek şekilde teselli eder.

    bugünlerde maria'yla beni tanıştıran harika bir paulo coelho kitabı. herhangi bir insana denilen merhabanın, denk gelmenin, sohbet etmenin, arkadaş olmanın, derdini dinlemenin ya da en basitinden bir yerde tanışıp adını öğrenmenin asla tesadüf olmadığını biliyorum. birbirimizden ne öğreneceğiz ya da nelerimiz törpülenecek, hangi gizli konularda savrulmuşuz da o yaradan birleşmişiz diye hep bir merak kalıyor zihnimde. o yüzden kitapta onun günlüğünden bir bölümü "tesadüf olmadığını" bilerek kendime anı bırakacağım, yeniden doğmaya hazırlanana kadar.

    "çok düşündüm ve sonunda, o kafeye tesadüfen girmediğimi fark ettim; en önemli karşılaşmalar, bedenler daha birbirini görmeden ruhlar tarafından hazırlanır.

    genellikle bu karşılaşmalar, belli bir sınıra ulaştığımızda gerçekleşir, duygusal olarak ölüp tekrar doğmaya ihtiyaç duyduğumuzda. buluşmalar bizi bekler ama çoğunlukla biz onları engelleriz. gene de eğer umutsuz değilsek, artık kaybedecek bir şeyimiz yoksa ya da hayat bize coşku veriyorsa, o zaman bir yabancı ortaya çıkıverir ve dünyamız yolundan sapar.

    ...ta ki her yeni karşılaşmanın ardında var olan ipucunu fark edene kadar."
hesabın var mı? giriş yap