4 entry daha
  • freud'un bir yerden okuduğum araştırmasına göre daha çok kadınlarda ve örümcek korkusu şeklinde görülen korku tipiymiş. yalnız benim çevremde bunca yıllık yaşantım boyunca hep erkeklerde ve daha çok köpek korkusu olarak rastladım, belki zoofobinin konusuna girmiyor ya da o da benim ya da ulusumun orijinalliği demek ki. orijinallik dedim de tıbbi değil belki, ancak zoofobiyi hayvan korkusu olarak kabul ettiğimizde en enteresanına bir süre önce şahit oldum: balık korkusu. bu korkunun da fişofobi olarak literatüre geçmesini talep ediyorum. olay aslında tam olarak şöyle gelişti:

    bir gün ev arkadaşımla televizyonda akvaryum mu gördük ne olduysa muhabbet balıktan açıldı. o sıralar hangi balıkların sezonu olduğundan, hangisinin iyi gideceğinden, rakıdan, mezelerden bahsederken normal olarak gaza geldik ve o akşam balık yemeye karar verdik. arkadaşım evimizden fazla bir mesafede olmayan kadikoy balik carsisi'na balık almaya gitti, o sırada kız arkadaşım aradı, ona akşam balık yiyip yemeyeceğini sordum, "deli misin, bayılırım, ben de ne zamandır çok istiyordum" dedi, ve doğal olarak plana dahil oldu. ben beceriksiz ev arkadaşı rolümü üstlenerek hızla kocaman bir kaseye salata yapmaya başladım. kız arkadaşım ile balık almaktan dönmüş olan ev arkadaşım da "balıkların kafalarını koparıp bağırsaklarını sökme" vahşetine giriştiler. hızlı hızlı balıkların kafasını koparırken birden kız arkadaşımın parmağına kılçık battı ve o ince sesiyle çok minimal çapta bir çığlık attı, aslında çıkardığı ses yaklaşık "viyk!" gibi bir şeydi. balık katliamına dalmışken sesin tam da o anda elinden kaymış olan balıktan geldiğini sanan 1.95 boyundaki yapılı ev arkadaşım ise zıplayarak balığı havaya attı. tabi bu tam bir fobi sayılmaz belki ama dar anlamda bir hayvan korkusu olduğu bir gerçek...
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap