28 entry daha
  • bir arnold schwarzenegger belgeseli.

    reis hayatta elde edilebilecek ne kadar başarı varsa hepsini tek tek unlock etmiş, 75 yaşında, elinde purosuyla hayat hikayesini anlatıyor.

    avusturya'nın ufak bir köyünde fakir bir ailenin çocuğu olarak doğmuş, önce ingiltere'ye, sonra florida'ya, oradan kaliforniya'ya yerleşip, dünyanın en büyük vücut geliştiricilerinden biri olmuş. yarışmaları alt üst etmiş. yetmemiş, film yıldızı olup box office rekorları kırmış. yetmemiş, dünyanın en büyük ekonomilerinden olan kaliforniya'ya 8 yıl valilik yapmış. kısaca baştan sona soluksuz bir azim ve başarı öyküsü.

    belgeselin en çarpıcı yanlarından biri abisini, annesini, babasını kaybetmesi gibi farklı dönemlerde yaşadığı acıları hep işine kanalize ederek minimize etmiş. hatta kendisi “ben oturup ağlayanları, hüzne kapılıp kendilerini harap edenleri anlamıyorum. bu insanlar yeterince çalışmıyorlar. benim üzülmeye zamanım yok.” gibi bir laf ediyor. çarpıcı.

    belgeselin sonlarına doğru hizmetçisinden olan gayrimeşru çocuğunun 25 yıllık evliliğini bitirmesi ise kendi tabiriyle yaptığı en büyük “fuck up” gibi görünüyor. koca arnold'un evin hizmetçisiyle yatıp gayrimeşru çocuk sahibi olması bir rezillik, daha büyük rezillik ise çocuğun annesinden bahsederken “joseph ve onun annesinin zarar görmesini istemem” demesi. kadınla birlikte olup çocuk yapmışsın dayı, çocuk 27 yaşına gelmiş. annesinin adını zikretmek bu kadar zor mu? o da insan değil mi? ayıp.

    totalde üç bölümlük, kısa ve güzel bir belgesel diyebilirim. izlemeye değer.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap