192 entry daha
  • bilgisayar dünyasından örnek verirsek, switch cihazı hub cihazına göre biraz akıllı olup hangi fiziksel cihazın(mac addres) hangi ip ile eşleştirildiği tablosunu tutar ve trafiği buna göre yönetir. lakin cihaza çok talep gönderilip manipule edilebilir (arp poisining). bu switch havlu atıp akılsız hub' gibi gelen geçeni herkese dağıttığı bir cihaza dönüşüyor.

    yani bilişsel yüklenme bizi deliye çevirebilir. yalanlara inanmak bunun sonucu olabilir post truth ile herşey true olmuş oluyor.

    kapasite farkları. insanlığı 3 doneme ayırsak: sanayi öncesi-sanayi devrimi-bilişsel devrim dönemleri.

    ilk dönemde, tek farklılık doğanın yarattığı farklılıktı. ılıman iklimdeysen güneşin boldu, ne güzeldi iyonya sahilleri; sırtını kuzey kutbuna vermişsen güvenlik sıkıntın yarıya iniyordu, kuzey milletlerinin sürekli güneylileri taciz etmesi gibi.

    sanayi devrimiyle kendi fiziksel kapasitemizden daha fazlasını yapar olduk. kamyonla çok çok yük taşıyabiliyorduk. ama olay zihinsel kontrol altındaydı. dozerin yaptığı yolları görüyorduk, yol bittiğinde üstünde güzelce araba sürüyorduk. olmasa da olurdu, yaya giderdik. ıkinci husus, bu fazla fiziksel kapasite toplum-devletten geliyordu veya ençok onun işine yarıyordu. oluşturulan büyük fonlarla alınan büyük kamyon filoları vardı.

    bilişsel devrimle birlikte ise artık zihnin kapasitesinin ötesine geçtik. amazon'da hangi ürün gidiyor algoritmasını alabilen para kazanıyor, cambridge analytica'da üretilen sosyal medya paylaşımları algıları yönlendirip brexit referandum sonucunu etkilediği söylendi (bkz: brexit 2019 filmi). sonuçunda bilişsel kapasitemizin üstüne çıkılmış ve bireysel kapasitemiz havlu atıyor.

    peki, aşırı fiziksel kapasite toplum veya devlete atfetmiştik, ona vermistik; bilişsel kapasite farkını kime atfedeceğiz, kime birakacagiz?
    kul-peygamber-tanrı üçlemesi veya birey-toplum-tanrı veya birey-siyaset-devlet üçlemeleri üzerinden düşünürsek, aşırı fiziksel kapasiteyle siyasetin yönettiği devleti güçlendirmiştik, bilişsel kapasite çılgınlığıyla tanrımızı mı etkiler olduk? yapmak için önce yıkmak lazımdı, constructive destruction. dücane cündioğlu tözün(ruhun) dağıldığı bir evredeyiz derken bu yıkıma mı işaret ediyor? yikip dagittigimiza gore ne insaa edilecektir?
29 entry daha
hesabın var mı? giriş yap