endoskopi
-
kantelem: meraba benim randevum vardı, endoskopi için...
hemşire:i çeride hasta var, o çıkınca size sıra gelecek...
(takriben 5 dakikalık bir bekleme sonucu içeriden böğürme sesleri gelir... bir süre sonra böğürtüler ve benim hastaneden kaçma isteğim had safhaya ulaşır... içeriden bir teyze çıkar ve yanımdaki amcanın yanına oturur)
amca: nasıldı,canın yandı mı?
teyze: ruhumu söktüler, öldüm, bittim vs...
(bu sözlerden sonra extradan bir joseph moduna giren ben tam eve sıcak yatağıma dönmeye karar vermişken...)
hemşire: sıra sizde, buyrun... şöyle yatın, biraz bekleyeceksiniz...
(kocaman bir makine ve sağından solundan çıkan bir sürü hortum... 'acaba hangisini sokacaklar ağzımdan?.. yok canım abartma sende o hortum kafan kadar, o değildir...' gibi düşüncelerle geçen 10 dakika sonunda doktor gelir)
doktor: şimdi şunu ısır (makara gibi bir şey; ortası delik... tahmin edebileceğiniz gibi oradan hortum giriyor) şimdi hortumu ağzına sokacağız, gırtlağına gelince hortumu yut!
kantelem: (ağzından makaramsı şeyi çıkararak) nası yani? nası yutarım ben bunu yaw?... aaa boat on the river çalıyor*...
doktor: (çıkışır) senle uğraşamam, herkes nasıl yutuyorsa sen de öyle yutacaksın,hem sen aslansın ,kaplansın; hadi bakem...
kantelem: peki (eşhedüenlaa.... sonrası sırf böğürtü...)
-takriben 10 dakika sonra-
doktor: al şu parçayı patolojiye götür, sonuçları doktoruna verirsin...
kantelem: (hala endoskopinin bittiğine inanamamaktadır) ulan gitti güzelim parça bee... bi daha mı gelsem buralara? doktor bey when the children cryı da çalarsanız bi daha soktururum o hortumu gırtlağıma...
doktor: kaybol!!!
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap