8 entry daha
  • ucundan kıyısından osmanlı'nın da karıştığı olaydır. arası abdülhamid ile pek iyi olan alman imparatoru wilhelm, pekin elçisi baron von ketteler'in 20 haziran 1900 günü isyancılar tarafından linç edilmesi üzerine ordu toplamaya başladı. "dostu" abdülhamid'den iki ricada bulundu: birincisi, isyanı önleyecek orduya "avrupalı" bir ülke olarak asker vermesiydi. ikinci rica ise, çin'de yaşayan 50-55 milyon müslümana isyana karışmamaları için, "halife" olarak tavsiye ve telkinde bulunmasıydı.

    padişah konuyu sadrazam halil rıfat paşa ile görüştü. çin'e asker gönderilmesi benimsenmedi. ama çinlilere nasihatte bulunmak için bir heyet gönderilmesi uygun görüldü.

    çin'e gönderilecek heyet askeriye, ilmiye ve mülkiye kısımlarından olmak üzere oluşturuldu. bu heyette şu kişiler vardı:

    - mirliva enver paşa (heyet reisi) [bu zat ünlü enver paşa değildir, nazım hikmet'in dedesi olup; babası konstantin borzecki 1848 ihtilalinde türkiye'ye sığınıp mustafa celaleddin pasa adını alan değerli kişidir]
    - kolağası ömer nazım bey [meşrutiyet dönemi selanik merkez komutanı]
    - din alimi mustafa şükrü efendi [beyazıt camii ve medresesi hocası aydın bir kişiydi]
    - kadı hacı tahir efendi [fetvahane memuru]
    - sarıklı zuhaf alayından humuslumahmut (muhafız olarak)
    - yine aynı birlikten hasan (muhafız olarak)
    - tercüman viçinço kinyoli [aslen hırvat'tır.]
    - hizmetçi istanbullu mehmet efendi
    - tercümanın kızı matmazel hortans. [ bu bayan yolculuk esnasında heyet reisi enver paşa ile evlenmiştir]

    bu ilginç yolcular, 18 nisan 1901 günü rus bandıralı nicola gemisiyle yola çıktı. 33 günde çin'e vardı. ancak türk heyeti çin'e gelmekte geç kaldığından, onlar oraya ulaştığında isyan tamamen bastırılmıştı.
    çin'deki batı ordularının komutanı mareşal valdersee bu ortamda türklerin barış meleği gibi görünmelerini kendi prestiji açısından istemedi ve onlara hiç önem vermedi. bizim heyet te oradan ayrılarak korê'ye geçti. oradan da trenle sibirya üzerinden moskova'ya ve sonra da istanbul'a ulaştı.

    bu, nazım hikmetin dedesi enver paşa ile matmazel hortans'ın evlenmesi dışında hiçbir işe yaramayan yolculuk işte böyle sona erdi.

    aradan yüzyıl geçti ne wilhelm kaldı ne abdülhamid ama hala batılılar uzak ülkelerdeki çıkarları için bizden asker ve destek istiyorlar.

    yararlanılan kaynak : yıllarboyu tarih dergisi, haziran 1978.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap