7 entry daha
  • müziklerini ünlü arjantinli besteci lalo schifrin'in icra ettiği (daha nice filmlere esintiler salan) robert clouse 'un 1973 de imal ettği vurdulu kırdılı, turnuvalı dövüş, fight-action türünün efsanevi filmidir. bruce lee ne menem bir adamsa (bu filmde takım giyiyor-giyebiliyor-giydirilebiliyor) adeta bir heykel gibi dimdik ve ölüm sessizliği ile nadir görülebilecek(gözlerin alınamadığı) bir duruş, imaj sergiler(mezar sahnesi). türünün bir çok filmine model olmuş ama aşılamamıştır dersek doğru olur mu? olmasa ne olur. blood sport bu film için aşılamaz bir istisnadır, ayrı bir mertebedir. bu filmin naif bünyelerdeki etkisi üzerine izlendiği her ülke ve kıtada uzak doğu dövüş sanatları okulları açılmış, 1 milyon dünya büyüklüğündeki güneşe rağmen aydınlanma isteyen işsiz güçsüz avare bireyler buralara koşmuş ve birbirini dövüp durmuşlardır. filmcağazın konusu han adında bir uyuşturucu müteşebbisinin kendi adasında düzenlediği turnuvalı dövüş musabakalarına kişisel nedenlerle katılan 3 dövüş ustasının gözünden anlatılan macera dolu bir serüvendir. bruce lee ise adaya ajanlık yapmaya ve ölen kız kardeşinin intikamını handan almaya gelmiştir. nihayetinde bruce lee önüne gelen asgari ücrete, karın tokluğuna çalışan bir çok ırgat kimseyi dövüş stili ile dövüp yere yıkar ve ünlü aynalı odada han'ın binbir hinliğine yenilmez ve han'ı bükerek görevini yerine getirir. filmin sonunda ingiliz istihbarat elamanı, sıfır maliyetle han'ın etkisiz hale getirilmesine yatağında gevrek gevrek gülerek zekasını ve ifritliğini tebrik ederek kutlaması ile taşlar yine yerine oturuyor. filmi yıllar sonra hatıradığımda ilginç gelen husus filmin işleyişinin ne kadar küstahca olduğu, nedeni ise film başında hong kong daha ingilizlerde iken ingiliz istihbarat örgütü mı6 mi oluyor her neyse gelip bruce lee'ye gelip han'ın etkisiz edilmesi için ikna etmesi ve nihayetinde han'ın etkisiz hale getirilmesidir. kendi ülke menfaatini maksimize etme amacı karşısında diğer tüm ülkelerin yeraltı, yer üstü ve insan kaynağını dini, ahlaki, vicdani, etiksel, insani değerlerden ve ilkelerden yoksun, bağımsız bir şekilde kullanma, sömürme, ömme hatta yok etme hakkını kendinde gören bir zihniyetin, yaptığı kurnazlık ve taktikleri ilan etmesidir. insanın insana kırdırılması politikası ile bruce lee, kendi milletinden birisi olan han'ı öldürmesi ile ingiltere'nin aali menfaatlerinin bir kez daha korunduğunu görüyoruz. her ne kadar bruce lee'nin şöhretine şöhret katsa da film, çin milletini ve çin halk cumhuriyeti devletini aşağılamış ve küçük düşürmüştür. bu bakış açısı ile bruce lee'yi kimin öldürdüğü aşikardır. hainlerin hükmü malumdur.
46 entry daha
hesabın var mı? giriş yap