6 entry daha
  • istanbul şehir tiyatroları tarafından kimi yerleri sansüre uğramış olsa da anlatmak istediğinden sapmamış anton cehov oyunu.

    oyunun en süssüz kahramanı vişne bahçesi; sonbahar ile yapraklarının solduğu, kış geldiğinde karlarla boğuşan ve sonra tekrar ılık mevsimlerle kucaklaşan, çiçeklenen, canlanan. bu bahçe, mevsimlerin aktığını, ayların/yılların geçtiğini ve geçen zamanda değişimin, iyi veya kötü yenilenmenin, yokoluşun varlığını temsil etmektedir.

    izleyici de bu bahçe üzerinden konuk olur bireylerdeki ve toplumdaki değişime, çöküşlere, yenilenmelere. rusya devrimi yaşayacak; zengin aristokrat sınıf çiftliğini, bahçesini, anahtarlarını terk ederken onların yerini başkaları alacaktır. paranın, bahçelerin, çiftliklerin sahipleri varlıklarını başkalarına teslim edeceklerdir.

    oyun madam ranevskaya'nın sürekli borçlanan ve şampanyadan ölen eşini kaybettikten sonra, bir adama aşık olması ve aynı dönemde yedi yaşındaki oğlunu nehirde kaybetmesi sonrasında yaşadığı üzüntüden kaçmak için küçük kızını da yanına alarak aşığı ile birlikte yurdunu terk etmesi ve aşığının paralarını da alıp bir başka kadınla kaçması akabinde 5 yıl sonunda yurt özlemine daha fazla katlanamayan madamın eski umutlarını, çocukluğunda yaşadığı güzel günlerini, huzurlu ve korunaklı yıllarını yeniden bulmak amacıyla yurduna, köşküne dönmesi ile başlıyor.

    oysa bu dönüş paraları tükenen, borçlanan ve borçlarını ödeyemeyen, yok yere harcanan paralar neticesinde köşkte çalışanların karınlarını bile doyuramayan bir ailenin çöküşüne zemin hazırlamaktadır. üstelik bu aile etraflarında olan bitenden habersiz; çalgılı çengili toplantılar düzenlemeye, nehir kenarlarında yürüyüşler yapmaya, borçlara rağmen para kazanmamaya ve elbette daha da çok borçlanıp harcamaya devam etmektedir.

    sadece tek vişne bahçesi kalır ellerinde ve fakat onu da koruyup kollamak için hiçbir şey yap(a)mazlar.

    --- spoiler ---

    trofimov: şöyle bir düşününüz anya, dedeniz, dedenizin dedesi, atalarınızın tümü de toprak kölelerinin sahibiydiler, canlı insanlara sahiptiler. vişne bahçesindeki her ağaçtan, her yapraktan, her daldan insan yüzleri bakmıyor mu size? seslerini duymuyor musunuz? insanlara sahip olmak - işte kendinizi, atalarınızı da, işte bu böylesine değiştirmiş ki, ne siz, ne anneniz, ne de dayınız, başkalarının parasıyla yaşamakta olduğunuzu, hiçbir zaman evinizden içeriye sokmadığınız kimselerin sırtından geçindiğinizi idrak edemiyorsunuz...

    ...şimdiki zamanı yaşamak için, önce geçmişin bedelini ödeyerek, ondan kurtulmamız gerektiği o kadar açık ki; geçmişin bedelini ise ancak ıstırapla ödeyebiliriz, ancak durup dinlenmeden, ölesiye çalışmakla ödeyebiliriz. bunu anlayınız, anya.

    --- spoiler ---
115 entry daha
hesabın var mı? giriş yap