deprem ışıkları

• "... gözümün içine bakıp tehdit edercesine, peki neden senden haberimiz yok?" diye sordu. durdu, yere tükürdü ve bakışlarını etrafta gezdirip, "bu şehirde yaprak kımıldasa ilk bizim haberimiz olur. bu şehir bizden sorulur. bunu sok o taş kafana! neden senden haberimiz yok ki?"
  yavuz ekinci, peygamberin endişesi, sf 95.
  
  gece karanlığına ayrı güzel düşen ışıklardır.
  
  turunçgil kabuğunu çatırdayınca bir renk cümbüşü sıçrar ya, kabuğumuzun altındaki lavlarımızın yarattığı tektonik hareketler de bu ışıkları yer kabuğunu böyle çatırdatırken çıkartıyor.
  
  (bkz: the crunch)
  
  bu dezenformasyon yasasını bence beklenen büyük istanbul depremine tedbir olsun diye getirdiler.
  
  hükümetin diyorum dezenformasyon yasası.
  
  celal hoca düzce'de ikinci deprem beklenmediğini söylemişti. bu saatten sonra doğalgaz hattı patlasa kuzey marmara fay hattı istanbul'da kırılabilir demişti.
  
  düzce geçtiğimiz gece yine sallandı. istanbul'da da hissedilmiş (oradaydım, hissetmedim) ama büyük depremi tetiklemedi. hoca biraz abartmışsa da vardır bir bildiği. bu gece olmadı ama gittikçe daha da yaklaştığının sinyallerini veriyor gibi.
  
  fethini ilan ettiğim bu şehirde gördüklerim arasında; arabamın camına, insanlara, sokak köpeklerine, her yere sirayet etmiş yağlı yağmurlar. çatlamaya hazır bir turunçgil kabuğu istanbul.
  
  hazır değiliz, olmamız da olası değil.