7 entry daha
  • ‘’modern tiranlık dediğimiz şey, bir tür terör yönetimidir. terör saldırısı olduğunda, otoritenin kendi gücünü pekiştirmek için bu tür olayları istismar ettiğini unutmayın. kuvvetler ayrılığının sona ermesi, muhalefet partilerinin kapatılması, ifade özgürlüğünün ve adil yargılanma hakkının askıya alınması hitler'in kitabındaki en eski numaradır. onun için bu tür tuzaklara düşmeyiniz. ” (bkz: timothy david snyder)

    karanlık emellerini gerçekleştirmek isteyen politikacıların halk üzerinde egemenlik kurmak adına dolaylı da olsa sık sık başvurduğu psikolojik teoridir.

    bu politikacıların izlediği yol, sizi kabul etmeyeceğiniz seçimlere zorlamaktan geçer. güvenlik endişesi karşılığında kötülüğü kabul etmenizi beklerler, eğer reddederseniz de hedef haline gelirsiniz.

    siyasi tarihi boyunca bu teoriyi kullanan birçok politikacı vardır. bu politikacıların en tanınanı g. w. bush’tur (bkz: 11 eylül 2001). biri daha var tabi, çok da iyi biliyorsunuz kendisini, seçmenini konsolide etmek için başvurmuş olduğu karanlık eylemler bakınız vermekle bitmez.

    davranışlarımızın çoğuna rehberlik eden duygusal tepkilerimizdir, politika ve uluslararası ilişkiler üzerinde de mutlak bir etkiye sahiptir. bu duygusal davranışlar, siyasi liderleri, uzun vadede sonuçları çok da düşünmeden, içinde olduğu kriz ortamını maskelemek için karar vermeye sevk eder.

    siyasi liderler duyguları kendi amaçları için her daim kullanırlar, bu nedenle içinde yaşadığımız toplum duyguların kamu politikası üzerinde göstermiş olduğu yıkıcı tahribatı çok acı bir şekilde deneyimliyor. ülke yönetiminde hukuk işlevselliğini yitirdiği zaman, politikacıların halk üzerindeki manipülasyonları başlar. hukukun burada işlevi, devlet yöneticilerinin müzakereci bir tavırla ve geleceği düşünerek hareket etmesi üzerinedir.

    bu teori de, siyasiler tarafından maruz kaldığımız manipülasyonlar sonucu bilinçli ya da bilinçsiz olarak yapmış olduğumuz tercihlere açıklık getirir. insanların ölüm tehdidi altında hissettiklerini ve bu sebeple yaşamda kalmalarını sağlayan dünya görüşlerine sarıldıklarını belirtir.

    kültürümüzde çok belirgin olarak görülen bir teoridir. geçmiş yıllarda çok sayıda can kaybına neden olan bombalama olaylarından, yine çok sayıda ölümün gerçekleştiği covid pandemisine kadar… ölüme yönelik olan bu tehditler, birçok kişinin eylemlerini ve yaşam hakkındaki görüşlerini (komplo teorisi vs.) değiştirmesine sebep oldu.

    teorideki en önemli konulardan biri de, ön yargı ve düşmanlık yaratma olasılığının yüksek olması. çünkü insanlar ölüm ile ilgili endişelerini anlamlandırmaya çalıştıklarından, kendi dünya görüşüne zıt bir fikri veya kendi yaşam tarzından farklı bir yaşam tarzını tehdit olarak algılarlar.

    yani ölümün kaçınılmazlığının farkında olmak, kişinin kültürel, dini veya politik inançlarını paylaşanlara karşı olumlu duyguların artmasına; kişiyle aynı inançları paylaşmayanlara karşı ise olumsuz duyguların artmasına neden olur.

    konuyla ilgili ilginizi çekebilecek makaleler:

    1-berlin’deki terör saldırısına twitter’da verilen tepkiler üzerinden terör yönetim teorisini ilişkilendirmek

    2-otuz yıllık terör yönetim teorisi

    3-terör yönetimi teorisi ve kimlik: 11 eylül saldırısının kaygı ve kimlik değişimi üzerindeki etkisi
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap