9 entry daha
  • universite yillarinda ezeli ve ebedi kabiz bir arkadasim vardi. bir gun bu arkadasla sofrayi kurmus yemek yiyoruz. oral fiksasyondan mutevellit gobegimi kasiyarak dedim ki "ohhh... var mi yemek gibisi". arkadas gozlerini kisip bakti, butun ciddeyetiyle dedi ki "var. sicmak."

    iste bu hastalik oyle bir hastaliktir ki, adama bu sozun dogrulugunu her tuvalet ziyaretinde kicinizdan cam parcalarini cikarmaya calisirken hatirlatir.

    once cam kiriklari sicmakla baslar. sicma bitince aci da gecer. bir sonraki level'da oglene kadar kicinizin ustune oturamazsiniz. genelde doktora bu noktada gidildiginden, kremler falan bi i$e yaramaz. yavas yavas ameliyat noktasina ilerlersiniz. domalip dot kestirmek nahos oldugundan, biraz iyi hissetiginizde olayi ertelersiniz. sonra ilk kati bok aninda acilar katmerli geri gelir. artik ne oturmak mumkun ne de yatmak. uhu uhuhu...

    dam dusen biri olarak tavsiyem, kacinmayin gocunmayin kestirin gotu gitsin. on dakka bi sikintisi var, ondan sonrasi cennet gibi valla. aylardir yamuk oturmaktan belim agrimis valla.

    ha bir de, kimse bilmez bunu. herkes basur'u tanir, onu bilir. anlatamazsiniz. diyaloglar soyle gelisir:

    - hayirdir, rahatsizmissin?
    + sorma, "kicinin ustune oturamama" hastaligina tutuldum.
    - basur!!!
    + yok, fissur benimkisi, cok aciyor ama.
    - (bos bakislar)
    + simdi boyle kicinda bir catlak, bir yirtik bik bik bik...
    - bizim amcaoglunda da ayni senin gibi basur vardi, simdi bi gotcu* mevlut varmis kocatepe'nin orda bik bik bik...
272 entry daha
hesabın var mı? giriş yap