8 entry daha
  • yaklaşık 16 aylık kullanım periyodundan sonra yine almayı düşünen veya fikir edinmek isteyenlere faydalı olması açısından başıma gelenleri mümkün olduğunca kısa özetlemeye çalışayım.

    aracı ikinci el olarak tam 60.000km'de iken almıştım. ekspertiz sonucunda aracın hiçbir değişeni, arızası olmadığını ve periyodik bakımlar dışında servise uğramadığını öğrendik, sevinerek aldık.

    62000 km'de aracın zaten ben alırken hasar görmüş olan şöför koltuğu kumaşı değişti. hemen akabinde turbo arızası yaşadık (turbo'dan ıslık sesi geldi) ve turbo'su değişti. tam mutlu mesut devam ediyorduk ki arabamızın zıplamaları çıldırmış derecede arttı, servise girdik 1 amortisor patlak, 2 amortisör kilitlenmiş olarak tespit edildi. patlak olan ücretli, kilitlenenler ücretsiz değişti. servisten çıktık, mutluyduk. derken bir gün ansızın arabamızın direksiyon altından tıkırtılar gelmeye başladı. eps sisteminin arızalandığı tespit edildi. eps değişti. biz yine mutlu olduk (zira bu arac'ların eps sistemleri sabıkalı imiş, yolda giderken direksiyon kilitleniyormuş) neyseki biz erken uyandık ve başımıza bir şey gelmeden sorunu hallettik. dedim ya bir mutluluk daha yaşamıştık.

    efendim aracımız gayet güzeldi, hızlıydı ataktı seviyoduk kendisini. derken turbomuzdan tekrar sesler gelmeye başladı, yine servise girdik. öğrendikki turbo cıvataları ısıdan dolayı gevşemiş, servis halletti biz de çıktık servisten bir daha mutluluk sardı bizi.

    hemen akabinde aracımızın 75.000 bakımı geldi, bakım yapıldı servisten çıktık, tekrar mutlu olduk.

    sonrasında bir beypazarı-mudurnu ziyareti yaptık. dikkatimizi çekti; aracımız giderken sağa çekiyordu. ve hatta garip bir uğultu vardı. yine mutlu olmak üzere servise gittik. bazı rulmanlar değişti, hatta amortisorlerin dört tanesi de kilitlenmişti, amortisörler tekrar değişti, tahmin edin n'oldu? tabiki mutlu olduk.

    yine durmuyor cılgınlar gibi geziyorduk kendisi ile. sonra baktıkki aracımız viteslere zor geciyor, cart curt ediyor. hemen mutlu olma merkezi'ne (hyundai servisi) gittik. öğrendik ki debriyaj balatası bitmiş. hemen debriyajımız değişti. aracımızı aldık. akşam kapımızın önüne koyduk. gerçi son bir kaç servise gittiğimde söylemiştik ama servisimiz sorun yok demişti. sabahları arabamızdan bir ötme sesi geliyordu. belki yarın sabah gelmeyecekti. aracımızın debriyajı da değişmişti ya oh! artık karada ölüm yoktu arabamıza.

    sabah oldu ısıtma bujisinin ışığının sönmesini bekledik, bismillah dedik bastık marşa, saat gibi tıkır tıkır çalışıyodu. sonra yola çıktık "aaaa o da ne aynı ötme sesi var" 2. vites'e attık aracımızı. (ötme sesi arttımı ne!?) 3.vitese attık aracımız'dan çiuvvvvvv! sesi ile beraber dumanlar çıktı. eski ankara tunelinin içinde gözgözü görmüyordu, eski tip mazotlu sinek ilaçlama aracı gibi beyaz duman atıyoruz ve araba çekişten düşüyordu. zor zahmet döndürüp edip evin önüne çektik arabamızı, yol yardım bilmem ne derken bizim yaralı ceylan çekici'nin sırtında mutluluk merkezi'ne doğru yola koyulmuştu bile.

    hemen akabinde öğrendik ki ötüyor dediğimiz turbo tekrar patlamış, enjektörler sıkışmış, yakıt sistemi hasar görmüştü. bu sefer iş biraz uzadı.7-8 gun serviste kaldık. koşulsuz müşteri memnuniyeti sunan müşteri merkezimizi aradık. çoook ilgilendiler!!!
    genel merkez'den bilirkişi gelip arabamızın 70.000 km ile 92.000 km arasındaki kullanım periyodunda (8-10 ay gibi bi süre) tam 10 defa servise girdiğini tespit etti. o'ndan sonra bir rapor oluşturup müşteri'yi (bkz: akkrep) bir defa bile bilgilendirme ihtiyacı duymadılar.
    mutluluk merkezi (hyundai servis) bu kadar çok arıza yapan bir aracın garantisinin uzatılması gerektiğini söyledi ama genel merkezden karar vereceklerdi.
    koşulsuz müşteri memnuniyeti merkezi alınan kararı müşteri'ye bildirme gereği duymamıştı efendim.
    30 ekim tarihinde servise giren araç'la ilgili hiçkimse bilgi vermedi. o kadar rahat ve gevşek bir anlayış ki, çıldırmamak elde değil! hiçkimse ilgilenmiyor, telefonlar açılmıyor, maillere cevap verilmiyor. aranılan kişiler sürekli toplantı halinde(ymiş). çeşitli yalan dolan kıvırma durumları.

    işi biten arabayı servisten almak için gittik. öğrendik aracımızın gücünü düşürmüşler. evet inanamayacaksınız ama aracın gücünü düşürmüşler. motor turbo'ya zarar veriyormuş. yahu!!! arkadaşım bu motor arızalı, bu mal ayıplı manasına gelmezmi bu dediğin? ne demeye gücü düşürüp tekrar son kullanıcıya çakarsın bu aracı!? bu nasıl bir anlayıştır, bu nasıl bir vicdandır!
    arabamız artık eskisi gibi gitmiyor, gaz yesin diye kamyon söförü gibi bekliyoruz. ataklık zaten tarih oldu.

    haaaa bu arada koşulsuz müşteri memnuniyetine en az 10 defa telefon ettim, mail attım ama yok o arkadaş'ların hiçbirisi bir açıklama yapma gereği dahi duymuyorlar. yani hyundai koşulsuz müşteri memnuniyeti tamamen koca bir yalan!!! sorun'dan başını çıkaramayan bir araba elimizde kaldı hem de garantisinin bitmesine 7000 km kala.
    garantisi bitene kadar call-center'daki deliklerine tıkılıp başlarını çıkarmayacak olan hyundai yetkilileri muhtemelen garanti bittikten sonra tekrar arızalanacak bu araba için "aaaaaa ama garanti bitmiş akkrep bey, bişey yapamayız, kusura bakmayın" diyecekler.
    yani sevgili arkadaşlar. paranızla rezil olmak istemiyorsanız hyundai'den özellikle de era denilen rezaletten uzak durun.

    bir ürünün arıza yapması kadar olağan birşey olamaz. veya ürün arıza yapmamıştır ben yanlış kullanıyorumdur. hatta belki de ben araba kullanmayı bilmiyorum, turbo canavarıyımdır, turbo patlatma işini hobi edinmişimdir. hatta gazı öyle bi ayarlıyorumdur ki motor turbo'yu havaya uçuruyordur. koşulsuz müşteri memnuniyeti denilen bu uygulama müşterinin kendi kendini tatmin etmesi şeklinde değildir. telefonlara çıkıp, maillere cevap yazıp arabanın arızalı olmadığını sadece benim manyak olduğumu ispatlamalısın! veya arabanın arızalı olduğunu kabul etmelisin. sessiz, sedasız, tepkisiz, vurdumduymaz, sallamayan bir duruş sergileyip web-sitesine "koşulsuz müşteri memnuniyeti" yazmakla bu iş malesef olmuyor .

    yani özet olarak arabada teknik sorunlar olabilir ama asıl sorun deve kuşu misali kafasına kuma gömen, sorunu bu şekilde hallettiğini zanneden firma anlayışıdır.

    kötü bir araç ama rezalet bir firma, rezalet bir müşteri memnuniyetı anlayışı....

    unutmadan, kötü araca alışığız (bkz: tofaş) ama iyiye (bkz: toyota) daha çabuk alışıyoruz. (bkz: satış grafikleri)

    sevgili assan yetkilileri, bir müşterinizi zayıf hizmet kaliteniz yüzünden kaybettiniz. ayrıca artık insanları hyundai alma hatasına düşmemeleri için uyarmayı da görev olarak bilme zorunluluğunu hissediyorum.
68 entry daha
hesabın var mı? giriş yap