1 entry daha
  • böbrek kanserinin primer tedavisi, tümörün cerrahi olarak çıkarılmasıdır. tümörün büyüklüğüne ve lokalizasyonuna göre etrafındaki yağ dokusu, gereğinde böbrek üstü bezi ile birlikte böbreğin tamamen çıkartılması en seçkin tedavi yöntemidir (bkz: radikal nefrektomi). yıllardır geleneksel açık cerrahi ile yapılan bu ameliyatlar, günümüzde standart laparoskopik yöntemle yapılabilmektedir. bu yöntemde hastadaki yara izi açık cerrahiye oranla çok daha küçük olmakta, kan kaybı çok az olmakta ve hastalar ameliyat sonrası günlük normal yaşamlarına daha çabuk kavuşmaktadırlar. böbrekteki tümörün çapı 4 cm veya daha küçük ise sadece tümörlü bölümün alınması yeterlidir (bkz: parsiyel nefrektomi). normal böbrek dokusunun korunarak tümörlü bölümün alınması geleneksel açık cerrahi ile yapılabileceği gibi standart laparoskopik yolla da yapılabilmektedir. tümörün çok büyük olması, böbrek toplardamarında tümör trombüsünün olması gibi durumlarda geleneksel açık radikal nefrektomi uygulanmalıdır.

    böbrek kanseri tedavisinde kemoterapi ve radyoterapinin yeri çok sınırlıdır. kemoterapiye oldukça dirençli bu tümör için yeni ajanlar geliştirilmekte ve klinik kullanıma sunulmaktadır. radyoterapi ise ancak metastatik lezyonların tedavisinde** faydalı olmaktadır.

    kanserin evrelerine bakılacak olursa:
    - evre-t1a böbrekte sınırlı (böbrek kapsülünü aşmamış) 4 cm.’den küçük tümör
    - evre-t1b böbrekte (böbrek kapsülünü aşmamış) 4-7 cm arasında ebadları olan tümör
    - evre-t2 böbrekte sınırlı (böbrek kapsülünü aşmamış) ancak 7 cm.den büyük tümör
    - evre-t3a böbrek kapsülünü aşmış ve böbreküstü bezine sirayet etmiş tümör
    - evre-t3b böbrek kapsülünü aşmış ve böbrek toplar damarına sirayet etmiş
    - evre-t3c böbrek kapsülünü aşmış ve büyük ana toplar damarda tümör dokusu
    - evre-t4 böbrek etrafındaki yağ dokusunu saran zarı (gerota fasiyası) aşmış
32 entry daha
hesabın var mı? giriş yap