20. zırhlı tugay komutanlığı

• urfa'yı amorf bir y harfi şeklinde düşünürsek harfin solunda peygamberler şehri olarak bilinen eski şehir; sağında yakın zamanda bayındırlaşmış ve batı şehirlerini andıran yeni şehir; çatalın arasındaysa tugaya ait olan mıntıka bulunur ve mıntıka da her zaman askere aittir.
  
  evvelce burda askerliğin nasıl yapılacağına dair bir şeyler söylenmiş, doğrudur, nasıl yapılacağı şansa kadere ve biraz da yeteneğinize ve açıkgözlülüğünüze bakar (mesela 6 yıl sunderland'de okuyup yemekhaneci olan bir kısa dönem çavuşunki yeteneksizliğiyle değil açıkgözlülüğüyle alakalıdır). uzun dönemseniz 15 ayda zaten yazıyla kışıyla, denetlemeleriyle ızdırabıyla askerliğinizi yaparsınız; kısa dönemseniz çok kebap da yapabilirsiniz, denetlemeye ya da mekanizeye denk gelip evinize fit bir halde de dönebilirsiniz. bin türlü askerlik vardır, aynı takımda olduğunuz bir başka askerle bile çok farklı tempolarda askerlik yapılabilirken tugay için şöyle iyidir veya böyle kötüdür demek zaten kolay değil ama işin doğası gereği her zaman ikinciden tarafa meyleder. karavanayı beğenmezseniz (her zaman ikinciden tarafa meyleder) yiyebileceğiniz şeyler sınırlıdır; poğaça ve bisküi türevleri dışında, tepelerden elinde pembe sepetleriyle inen lahmacuncu erlerin sepetinde sizin için de birşeyler olacaktır. olmazsa da, eve döndüğünüzde verdiğiniz kiloların sebebi sıkı eğitim olmasa bile rambo gibi askerlik yaptığınızı anlatırsınız işte. çarşıya çıktığınızda da hayalinizdeki kerpiç görünümlü, kebap dumanlı ve ibo fonmüzikli atmosferden çok daha farklı bir şehir görüp, askerlik yapılan yer ne kadar sevilirse o kadar, seveceksiniz.