2 entry daha
  • nietzche ile wagner’in arasını açmış festival. daha doğrusu nietzche’yi wagner’den soğutmuştur. nietzche basel üniversitesindeyken sık sık wagner’in tribschen‘deki evine girip çıkıyordu. ta o zamanlardan festivali tasarlıyorlar. bilindiği gibi nietzche çok büyük bir tristan ve isolde hayranı. hatta daha 16 yaşında üç arkadaşıyla harçlıklarını birleştirip almanya’nın en büyük müzik dergisine abone oluyorlar, tristan ve isolde’yi o zaman öğreniyor. her neyse. konumuza dönelim. nietzche gerçekten bayreuth festivali için kafasından uhrevi bir anlam biçiyor. festivali tribschen’deki yıllarda kafasında tasarlamaya başlıyor. hatta defterine aynen şöyle not alıyor:

    “bayreuth yazının geleceği. yaratacı insanlar bir araya toplanacak; sanatçılar sanat eserleri ile gelecek, yazarlar yeni kitaplarını yazacaklar, reformcular yeni fikirleriyle gelecek. evrensel bir ruh-banyosu olacak bu ve lütuflarla dolu yepyeni bir dünya meydana gelecek.”

    nietzche‘nin festival üzerinde yargı belirtme hakkı vardır. çünkü bu festivalin yapılma aşamasında kahrını çekmiştir. zaten tiyatro binası falan yapılana kadar herkesin anası ağlıyor. nietzsche sağlığı bozuk olmasına rağmen(gözlerinde ve midesinde problem var. 71 prusya savaşının hatırası..) tüm almanya’yı dolaşıp konferanslar vererek festival için para toplamayı bile düşünüyor. sonra bu gerçekleşmiyor basel üniversitesindeki dersleri müsade etmiyor. zira yerine bırakacağı rohde başka bir üniversitede çalışmaya başlıyor. almanya çapında tüm kitapçılarda gönüllülerden bağışlar toplayıp, bir sertifika falan satmaya çalışıyorlar, o da olmuyor her neyse sonra bavyera kralı çıkarıp 100.000 mark ateşliyor. wagner zaten bu soylu, kral, kont takımının yalakası.

    festival günü gelip çatıyor, nietzche tabii büyük beklentilerle gidiyor ama sonuç hüsran oluyor. ne kadar kokana varsa festivale toplanmış, bunlar sanattan ne anlar diyor nietzche buraya hava atmaya, selfie çekilmeye gelmiş hepsi fakat onu esas hüsrana uğratan wagner’in festivalde premiyerini yaptığı nibelungen yüzüğü adlı eseri oluyor. nietzche bu eseri sanatsal değerden uzak buluyor, bi anlamda duygu sömürüsü olduğunu söylüyor, diyor ki: “bu müzik sanattan anlayanlara hitap etmiyor, insan üstünde tesiri olsun diye ne varsa kullanılmış, ama sanatsal tesir değil insanın sinirleriyle oynuyor.”

    tribschen yıllarından sonra zaten wagner ile arasında ufak bir soğukluk girmişti. wagner bayreuth’a taşındıktan sonra eskisi gibi sık sık gidip gelememişti nietzche. wagner’de pis bir huy var, bir yere çağırdığı zaman gitmezsen trip atıyor. iyi kötü ilişkileri devam ediyordu fakat hem festivalin provasını hem de festivalin kendisini izledikten sonra kardeşine yaşlı gözlerle şöyle diyecektir nietzche; “eh lisbeth, bayreuth da bu kadarmış.” nietzche ağladığında böyle oluyor işte.
hesabın var mı? giriş yap