gibi (dizi)

• zafer algöz'ün hakkında "40 fırın boyoz yemesi lazım erşan kuneri seviyesine gelmesi için" dediği dizi.
  
  herkes gibi mizahın yapılışı hakkında bir fikrim var, ben de az buçuk bu işlerle uğraşan biri olarak aşırı şaşırdım bu çıkışa. o kadar kişisel bir şeyden bahsediyoruz ki : gülmek. erşan kuneri penisiyle taş kırıyor, amın feryadı, ebenin avı vs içinde bir zamanlar recep ivedik'e söylenen her şeyi bulabilirsiniz. kalkıp şuna gülün şuna gülmeyin diye bir şey söyleyemeyiz.
  
  zamanında #39463436 entry'de (bkz: henri bergson)'un gülme kavramı ile ilgili felsefik açıklamalar mevcut.
  
  kusura bakma zafer algöz, "gibi" yi hangi kategoriye soktun da bizim seviyemize ulaşması için bilmem kaç fırın boyoz yemesi gerekiyor dedin?
  
  benim elimde ezgi mola, çağlar çorumlu, uraz kaygılaroğlu gibi star isimler olsa, kostüm, yapım, prodüksiyon masraflarını karşılayacak kadar param bol olsa, sahnede penisimle taş kırsam, işte kişisel gelişimciler insanları sikiyor diye 'çok çok çok ince' düşünülmüş tespitlerle sırf star oyuncu şovuyla bir dizi yapsam, sonra "gibi" gibi no name oyuncularla bir evin içinde geçen bir diziye bu kadar sallamaya bi kere çekinirdim, hele ki erşan kuneri'nin kullandığı peruğun bazı dizilerden daha pahalı olduğunu ima etmeniz? inanamadım.
  
  gibi'deki oyunculara bak, çoğu no name. tespitlere bak, slogan haline gelmiş esprilerine bak, prodüksiyona bak. bir evin içinde star olmayan oyuncular, sadece zeka ile üretilmiş espriler, günlük, alelade konuşmalar işte, sen anlamazsın. kendi aramızda konuştuğumuz günlük şeyler. siz kendi aranızda kimin penisi daha büyük, kim daha çok para kazanıyor esprileri yapıyorsanız bilemem. sokak röportajı, ayırtma yenilemesi, karanlık güç, çaça ve cosplay gibi şeyler konuşup, hatta yaşayıp, onlara gülüyoruz. siz kendi aranızda hala lan eski turk filmlerinde ne salak salak ölüyolardı mı diyonuz, korku filmlerinde çocuklarin resim çizmesi klisesine mi guluyonuz bilemem. tespittir, stand up gösterilerinde anlattın, ok güldük, geçti. bunun 5 trilyon masrafla dizisini yapmışsınız, film, dizi yapmak gibi pahalı bir hobiniz var, anladık. cambridge mikrobiyoloji mezunu birine "biraz oku araştır, aşılar zararlı" diyen 'araştırmanı öneririm" tadında konuşan kişilere gülüyoruz artık. sahilde plates topunu atan bir adam ve onun yanlış mentoruna gülüyoruz valla. "seni 14. yumurtaya geldiğinde ne durdurdu" diyen insanlara gülüyoruz. ekran koruyucusu wordpad'de hazırlanmış 'din-bilim' olan bako bey'e gülüyoruz. 'neden kendine asperger sendromu gibi hastalıklar yakıştırıyorsun, böbrek yetmezliği de mis gibi hastalık' diyen yılmaz'a gülüyoruz.
  
  ay para milletin gözünü döndürmüş valla, memleketteki insanların karşısına "komedyen' diye çıkardıklarına bak. yemin ederim bu kadar üstenci bir tavır, bu kadar para insanı bozuyor herhalde. yaratıcılığı da öldürüyor. formüle bak, her boka türk yolla, uzaya yolla, taş devrine yolla, amerika'da kovboy filmine türk yolla, yetmedi eski türk filmlerine bile türk yolla, türk sineması klişeleriyle dalga geç. arkadaş başka bir şey yok mu? bu kadar mı ya mizahtan anladığın. kimin penisi daha büyük öyle mi?
  
  bak insanı durup dururken nefret ettiriyorlar, hiç işim olmaz, recep ivedik'e , kolpaçino vs gülene de ses etmezdim ben. ne hale getirdiler bizi de.
  
  ay çok sinirlendim.
  
  edit: kolpaçino kırmızı çizgimizdir diyen milyon mesaj geldi ahahahaha (ben de bi şey itiraf edeyim kutsal damacana'ya çok gülmüşüm ya zamanında, helal et henri bergson)