3 entry daha
  • ilk defa 1983 yılında arlie hochschild tarafından “the managed heart” kitabında kullanılan kavram. emotional labour ingilizcesi. yapılan iş sırasında deneyimlenen duygular, bunların fark edilmesi ve ardından bu duyguların kontrolü kavramın kapsamındadır. benim üzerine çalıştığım kısım ise deneyimlenen duyguların hangi stratejiler kullanılarak kontrol edildiği (emotion regulation). bunun için kavram ilk çıktığında ortaya atılmış iki strateji var: surface acting ve deep acting. türkçe karşılıklarını bilmiyorum fakat surface (yüzeysel) acting olumlu ya da olumsuz yaşanan duyguların (çoğunlukla olumsuz) karşı tarafa yansıtılmaması ve kurumun çalışandan beklediği davranışların sergilenmesidir. burada “fake” (sahte olma) ve “supression” (baskılama) durumları vardır. sağlıklı olduğu söylenemez. deep (derin) acting ise karşı tarafın memnuniyetini gerçekten önemseyip olumsuz bir durum söz konusu olsa bile bardağın dolu tarafından bakabilmektir. aslına bakarsanız yine duyguları baskılama söz konusu. sadece önceki kadar “fake” değil. fakat bu stratejiler yeterli olmamış. yapılan çalışmalar gösteriyor ki insanlar bu iki stratejinin dışında bir de gerçek hislerini gösteriyorlar. bu yüzden, 1993 yılında ashforth ve humphrey gerçek hislerin yansıtılmasını da duygusal emek stratejilerinden biri olarak öne sürer. alicia grandey de 2000 yılında geliştirdiği framework ile bu saydığım iki stratejiye bir de “expression of naturally felt emotions” ekler ki bu çalışanların sağlığı/huzuru için daha faydalı bir strateji olarak karşımıza çıkmakta.

    türkiye durumuna bakacak olursak eğer, ne güzel ki toplumsal hizmet alanında bu konuda yapılan çalışmaların sayısı artmakta, fakat yapılan çalışmaların sonuçları değerlendirilmediği sürece bir arpa boyu yol alamayız ve well-being dediğimiz o refahı sağlayamayız. bunun en somut örneği için;

    bkz: yapılan akademik çalışmalar vs. türk eğitim sistemi.

    bu da başka bir entry konusu olsun. sevgiler.
hesabın var mı? giriş yap