6 entry daha
  • hesse'nin öykü kitabı ilk olarak 93'te cem yayınevi'nden sonrasında 99'da afa yayınları'ndan çıkmış. elimde cem'den çıkan baskısı mevcut ve çok sıkıntılı bir anımda yıllardır kütüphanede bekleyen kitaba adını veren gençlik güzel şey adlı kırk sayfalık uzun ve huzur dolu öyküyü okudum, her hesse okuyuşumda olduğu gibi yine kendime geldim.. öyküyü behçet necatigil çevirmiş (öyküyü dedim çünkü kitaptaki öykülerin yedisinin çevirmeni kamuran şipal, geri kalan üçünü necatigil çevirmiş ki böyle bir şeye daha önce rastladığımı hatırlamıyorum). sadede gelme vakti: öykünün anlatıcısı artık yetişkinlik dönemine adım atmakta olan hermann adlı karakter ki otobiyografik bir öykü olduğunu anlamamak için odun olmak gerekir. hermann, gençlik döneminden bir yaz tatilini o zamana dönerek anlatır; genç hermann ikamet ettiği şehirden, doğup büyüdüğü yer olan kırsala yıllar sonra, artık başarılı biri olarak geri dönmüştür ve olaylar gelişir.. olayların serimlendiği kısımda ise mevzu hermann'ın anna adlı kıza karşı hislerini dışavurma bölümüdür.. lakin bu serim bölümüne gelmeden önce çok beğendiğim bir pasaj var önce orayı aktarıyorum:
    ''bana öyle geliyordu ki o ilkbahara benzeyen çağların yarı bilinçsiz akıp gidişinden ben henüz kurtulamamıştım. benim hayatım hala tesadüften, şanstan, anlaşılmaz şeylerden ibaretti de ben yine güvenimi kaybetmiyor, bunda gizli bir hikmet, bir kanun bulunduğuna inanıyordum; adam olabilmem için bunu anlamam gerekiyordu.''
    ve öykünün final bölümü olan kısımda sıra. burası okumayanların ve okuyacak olanların tadını kaçırabilir ona göre (dur dur hatta spoiler ibaresi koyayim).

    --- spoiler ---
    hermann, hoşlandığı kız olan anna'ya hislerini ifade etmek üzereyken anna 'vazgeçin söylemekten' der ve dost kalmayı teklif eder çünkü hermann konuşmadan kendisine yönelik ilgisini sezmiştir.. son bir açıklama yapar anna:
    ''ben de tıpkı sizin gibiyim: birisini seviyorum; onun benim olması imkansız. insan bu durumda olunca bütün dostluklara, iyiliklere, neşelere, elinden daha başka bunlara benzer ne gelirse hepsine iki misli tutunmalıdır değil mi? bunun için diyorum ya, biz dost kalalım, hiç değilse şu son gün birbirimize karşı neşeli davranalım.''
    hermann, anna'nın tavrına bozulmamış aksine konuşmanın ardından aralarına katılan kızkardeşinin de etkisiyle ortama uyup neşelenmiştir. öykünün anlatıcısı olan yetişkin hermann, zamanında bunu yapabilişini şöyle yorumlar: '' genç oldukça, üzerinde güven dolu tecrübesizliğin tatlı gökleri bulundukça katlanabilir herkes.''
    ve öykünün sonunda genç hermann, herkesle vedalaşıp trene biner ve şehre doğru yola koyulur. onu uğurlayanlarsa kızkardeşi ve anna'dır.
    --- spoiler --- *
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap