3 entry daha
  • türkiye'nin ilk sinematek'inin kurulduğu şehrin ilk sinema işletmecisi. yıllar sonra fiba holding tarafından gaziantep'te 1301 koltuk kapasitesi ile yeni bir nakip ali sineması kuruldu ve bugün açıldı. açılışta derviş zaim'in son filmi nokta'nın galasının yanısıra, serseri aşıklar* ve düğün filmlerinin özel gösterimi vardı. en güzeli de nakıp ali'nin sinema serüveninin anlatıldığı belgeseldi. atilla dorsay geceyi "istanbul dışında yaşadığım en sinemasal gece" olarak tanımladı ama ülkü tamer'in eksikliğine de dikkat çekmeyi unutmadı. evet nakip ali'yi yeniden gündeme taşıyan ve hikayesini kaleme alan ülkü tamer idi ama sağlık sorunları nedeniyle katılamamıştı. hüsnü özyeğin'in "ben 6 yaşımdan beri sinemaya gidiyorum" sözleri en azından beni gülümsetti. şevval şam fonda eski türk filmleri eşlik ederken yeşilçam şarkıları söyledi ve geceye çok yakıştı. projede emeği geçen fiba yk üyesi ve bir gaziantepli olan murat kazaz'ın mikrofonu çalışmayınca salondan "nakip ali'yi geçti", "nakip aliiiiii seeeessss" sesleri yükseldi ve bir küçük aksaklık spontane bir espriye dönüştü. nakip ali'nin sinemasında teknik imkansızlıklar nedeniyle filmler sık sık koparmış, elektrik gidermiş vs. bu tip beklenmedik aksaklıklar ve kesintiler için "nakip ali'yi geçti ha" ifadesi zaman içinde bir deyim haline gelmiş.

    belgeselde en çok güldüren hac filminin hikayesi oldu. sofuların sinema caiz değildir baskılarıyla başetmek için önce müftüyü ve şehrin imamlarını bağevinde toplayıp mükemmel bir şekilde ağırlamış. muhtemelen imamlar vaazlarında bu filmden bahsedince halk daha film gelmeden filmi sormaya başlamış. bu filme 3 kere giden yarı hacı, 7 kere giden tam hacı olacak diye de bir söylenti yayılmış, fakat bu kendiliğinden olmuş, makinistin anlattığına göre buna sonra kendileri de inanmaya başlamışlar. film gösterime girdikten sonra insanlar akın akın, ibriklerle, seccadelerle filme gelmeye başlamış, 100 gün izlenmiş ve en uzun süre gösterilen film olmuş. okur yazarlık oranını artırmak için kurs belgesini getirene sinema beleş kampanyası var bir de. antep savunması sırasında bombacı ali lakabıyla tanınması da bir başka özelliği, el bombalarını o imal edermiş. muhtemelen atilla dorsay'ın katkısı ile bu belgesel televizyonlarda gösterilecek. sinemaseverlere izlemelerini tavsiye ederim. onat kutlar'ın deyimi ile sinema bir şenliktir ve bu şenliği taşraya getiren cesur insan artık ölümsüz.

    http://arsiv.sabah.com.tr/…2/25/yaz1602-10-134.html

    http://www.facebook.com/…php?gid=15475382318&ref=ts
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap