• hayatımda bir kez hissettiğim ve bir daha yaşamak istemediğim bir duygu. konsept kardeşleri olan kasvet, hüzün, üzüntü, mutluluk, neşe, umut gibi hislerin aksine, umutsuzluk kesinlikle tadı çıkarılamayan bir histir, hissiyattır.

    kasvet çoğunlukla bulunduğumuz atmosferle, hüzün anılarımızla, üzüntü, neşe ve umut yaşadığımız şeylerle ilgilidir. umutsuzluğa en çok benzeyen his ise herhalde mutluluktur. ikiside birdenbire, hiç beklemiyorken geliverir, derinine indiğimizde, kendimizi tahlil ettiğimizde büyük ihtimalle o ruh halini oluşturan değişkenleri bir araya getirebilsekte, diğer hislere göre çok daha ufak etkenlerden ve bir anda oluştuğundan, ikisininde sebebini anlamakta güçlük çekeriz. ama umutsuzluğun aksine, mutluluk tadı çıkarılan bir histir, neşe veya hüzün gibi.

    olumsuzluğu çağrıştırmasından hüzün insanın kulağına kötü gelsede çoğu zaman güzeldir, en azından diğer hisler gibi sadece içimizden değil, dışarıdan gelen etkenlerle şekillendiğindendir belki de. yağan yağmur, çakan şimşek veya eski bir kız arkadaşın aniden canlanan anısıyla üzerimize çöker, bulunduğumuz atmosfer ile bütünleşir ve bir anı haline gelir.

    umutsuzluk ise tamamen içimizden gelir. bir anda nereden geldiğini düşünmemize fırsat vermeden yumruk yemişe döndürür, hayatla ilgili yaşadığımız hayal kırıklıkları ve gelecekle ilgili kırılacağına emin olduğumuz hayallerin hepsi bir anda bir araya gelir, insana nerede olduğunu unutturup bir anıya dönüşme ve sonrasında hep o mekanla ilişik bir nostaljiyle hatırlanma* ihtimalini tamamen yok ederek, yaşadığımız en kötü ruhsal tecrübe oluverir.
496 entry daha
hesabın var mı? giriş yap