6 entry daha
  • dün muhsin ertuğrul sahnesinde izledik. 3 oyundan oluşan distopik anlatımlı bir oyundu.
    ilk oyun oluşturduğu kaotik ambians ve oyuncuların sempatik halleri ile pek lezizdi.
    epey eğlenceliydi, sıra üstünde dua eden oyuncu ve mavi şortlu oyuncu arkadaş o sahnenin bir parçasıydı. sahneye uyumları ve tavırları ahenk ile dans ediyordu.
    bence sanat söylemek istediklerinin sadece bir göstericisi olmalı, olabildiğince izleyiciye boş alanlar bırakmalı ki izleyici de kendi iradesinde oluşturabileceği bir farkındalık oluştursun.
    ilk oyunda her ne kadar mesajı alenen verse de, yer yer uzaklaşmalarıyla bu izleyiciye nefesi verdi. bu arada interaktiflik düzeyi eşsizdi, ne çok içerde ne çok dışarı da. aşırı tebrikler.
    2. bölümde biraz daha mesaj kaygısı vardı ve kalabalık öyle doyurucuydu ki ilk sahne de 2. bölüm bi yavan kaldı. bir de çok mesaj mesajdı.
    3.bölüm asla değişmeyecek dünyayı bağıra bağıra anlatırken, bir yandan değişimin kendi içinde ki devinimini anlatması yönüyle oldukça ironik ve oyuncuların performansı ile pek güzeldi.
    bu arada 3. oyunda iki erkek öpüşüyor. tam öpüşme esnasında bir çift “bu ne saçmalık, aboow “ filan diyerek oyundan çıktı ve mağaralarına gittiler.
    lütfen bu tür şeylere kapalı iseniz, bu oyun size göre değil.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap