17 entry daha
  • marvel'ın the amazing spider-man serisinin büyük bir başarı yakalaması üzerine çıkarmaya başladığı ve tıpkı tasm gibi* marvel'ın aynı evrende geçen çizgiroman serisi ile aynı isimde bir spiderman çizgi filmidir.

    bildiğiniz gibi 60lı yıllardan itibaren the amazing spider-man ile paralel veya çakışık ilerleyen farklı spider-man çizgiroman serileri olagelmiştir. belki de çizgifilm ile çizgiroman başlıklarını ayırmak gerekiyor.

    çizgifilmin çıkış tarihi olan 2008 yılını takip eden senelerde bu yapımın türkiye televizyonlarında da gösterildiğini hatırlayabilirsiniz. yanlış hatırlamıyorsam geçen sene noel tatiline yaklaşırken netflix'te gösterilmeye başladı. amacım o dönemde hazır tatilken hikayenin üzerinden geçerek ve biraz da araştırma yaparak uzun bir inceleme yazmaktı ancak aradan zaman geçti ve story arc şimdi tamamen aklımda değil o sebeple sadece kısa bir eleştiri yapmak istiyorum.

    öncelikle çizer ekibi çocuksu ve animeleri andıran bir çizim stili tercih etmişler. bölümlerdeki ve genel hikayenin anlatımındaki basitlik de -ilk bakışta- bu yapımın çocuklara hitap ettiği izlenimi yaratıyor ancak gerek yazarların yakalamaya çalıştığı "emotional" yoğunluk gerekse özellikle dövüş sahnelerinin yeri geldiğinde hardcore'a ulaşmasından anlıyoruz ki bu seri sadece çocuklar için yapılmamış. muhtemelen bu nedenle netflix +13 uyarısı koymayı uygun görmüş. tahminimce yapım ekibi çocukları ve küçük yaştaki gençleri öncelikli hedef alan ancak her yaştaki spider-man hayranlarının zevk alabileceği bir eser yaratma gayretine girmişler ve netice itibariyle çizimleri ile gülümseten ama yoğunluğu ile sürükleyen ve dövüş sahneleri ile heyecanlandıran bu yapım ortaya çıkmış.

    hikayemize peter parker'ın lise yıllarından başlıyoruz. peter örümcek güçlerini zaten kazanmış durumda ancak bu güçlerle başaçıkabilmek için gerekli tecrübeyi henüz kazanmış değil. özellikle birinci sezonumuz peter'ın örümcek kariyeri, kendi kimliği ve alter ego'su arasındaki çatışmalar ve büyük gücün getirdiği sorumlulukların kişisel hayatı üzerinde yarattığı negatif etkiler üzerine yoğunlaşıyor. ikinci sezonla birlikte hikaye genişliyor ve örümcek daha fazla sayıda düşman ile uğraşırken aynı zamanda karşısındaki suç organizasyonunu da anlamaya çalışıyor.

    yan karakterlerin peter parker'ın hayatındaki konumlarında bazı değişikler var. örneğin gloria grant peter'ın okul arkadaşı, eddie brock peter'ın çocukluk arkadaşı, mary jane watson önce kapı komşusu`:(face it tiger, you hit the jackpot)` sonra liseden sınıf arkadaşı olarak karşımıza çıkıyor ancak kişilik özellikleri büyük ölçüde orijinal hikayeye sadık bir şekilde yaratılmış veya hikaye içerisinde bahsettiğimiz özelliklere kavuşmuşlar. betty brant, jonah jameson gibi karakterler ise neredeyse tamamen earth 616 ile paralel bir konumdalar. bu sebeple the spectacular spider-man'in earth 616'yı baz aldığını söyleyebilir ancak orijinal serinin aksine peter'ın neredeyse tüm arkadaşları aynı lisede okuyorlar ve yaşları gereğince devamlı etkileşim halindeler. bu durum serinin biraz da one tree hill. benzeri bir teenage drama atmosferi içerisine girmesini sağlayarak peter'ın duygusal fırtınalarını derinleştiriyor.

    *

    hikaye içerisinde görmeye alıştığımız villanların hepsini izliyoruz, doc ock, sand-man, electro gibi, ancak venom'a özel bir parantez açmak istiyorum. spider-man'in ne büyük düşmanı green goblin olabilir ancak ağ kafaya en büyük korkuları yaşatan kesinlikle venom'dur. bu eserde eddie brock peter'ın çocukluktan yakın bir arkadaşı olarak resmediliyor. venom'un spider-man'e olan öfkesi biraz da peter ile eddie'nin aynı kızdan* hoşlanmaları ve gwen'in eddie'yi reddederek peter'ı tercih etmesinden doğan hayal kırıklığı üzerinde temellendirilmiş. peter'ın venom kaynaklı korkularının kendisinin duygusal yaşamı üzerinden şekillenmesi oldukça güzel ve ilgi çekici bir yorum ve hikaye yazarları bunu çocukları hedef alan bir çizgifilm içerisinde iyi bir şekilde kotarmışlar. ayrıca peter'ın simbiyot ile ilk karşılaşması üzerine yaşadığı karakter değişimi de iyi bir şekilde aktarılmış. hatta peter'ın simbiyottan kurtulurken çizilmiş sahnelerde 2007 yapımı olan spider-man 3 filmine bir gönderme var.

    ikinci sezonun sonlarına doğru villian sayısı artıyor ve peter'ın sosyal hayatı hareketleniyor. ancak bu durum derinlikli ilerleyen hikayenin fazla hızlanmasına sebep olmuş. yazarlar bu kısımlarda zorlanmış, belli. bu eserin sadece çocuklara hitap ettiğini varsayarsanız eleştirilecek bir durum değil bu, ancak bu seri çocuksu bir çizgifilm ve ciddi bir spider-man draması arasında gidip geldiği için nasıl eleştireciğimizi de bilemiyoruz. yazarların bu arada bırakan tonu özellikle tutturduğunu düşünüyorum.

    bahsetmek istediğim başka bir nokta ise dövüş sahneleri. çizer ekibi dövüş sahnelerinde kesinlikle ellerini korkak alıştırmamışlar. bu seride spidey çatır çutur dayak yiyor; tekme, yumruk, kafa, ne ararsanız. hatta 616'daki kingpin'e benzer bir konumda resmedilmiş olan tombstone ile olan bir dövüş sahnesi var, bu sahnede örümcek hastanelik olana kadar dayak yiyor. netflix'in +13 uyarısı koymasının nedeni bu sahneler sanırım. bu konuda* the spectacular spider-man efsane seri spider-man the animated series'den daha iyi iş çıkarmış. tas'ta bizimki pek dayak yemezdi.

    serimiz ne yazık ki sadece iki sezon yayınlandı. ikinci sezondaki düşük reytingler sonucu yapımcı sony'nin serinin haklarını marvel'a devretmesinin hemen sonrasında disney'in marvel'ı satın alması ile oluşan hengamede serimiz güme gitmiş. ikinci sezonun sonu norman osborn üzerinden earth 616'ya yapılan bir gönderme ile bitiyor, yani yazarlar serinin iptal edieceğini tahmin etmemişler. bu ağızda acı bir tat bıraksa da tas'ın kalitesine en çok yaklaşan spider-man çizgifilminin the spectacular spider-man olduğunu düşünüyorum. disney'in işin içerisine girmesi spider-man yapımlarını üzerinde negatif bir etki yarattı.

    bu arada bu dizinin introsu harikadır.

    sonuç olarak, the spectacular spider-man eğlenceli, duygusal ve değerli bir örümcek-adam eseridir. spider-man'i seven herkesin büyük gücün neden büyük bir sorumluluk getirdiğini hatırlamak için izlemesi gerekir.

    (bkz: with great power comes great responsibility)
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap