1 entry daha
  • “eski simyâcılar, zihni ‘güneş’ ve kâlbi ‘ay’ olarak adlandırdılar. çünkü; onlar için kuvvet, akıl ve mantık eril ve güneşsel güçlerdi; aşk, güzellik, sevgi ve kibarlık ise kadınsı, anaç ve aysal güçlerdi. bu muhtemelen, büyük simyâ çalışmalarında altın ve gümüşün neden karıştırılması gerektiğini açıklığa kavuşturacaktır. çünkü; simyâcılara göre altın ve gümüş ölü malzemeler değil, insan yaşamındaki hayâtî niteliklerdi.

    güneş ve ayın evliliği, bu nedenle, kâlbin ve zihnin evliliği ya da doğanın iki yarısının birleşmesidir. gücün güzellikle, ilhâmın cesâretle birleşmesidir ve daha geniş anlamıyla, bilimin ilâhiyatla birliği ya da tanrı'nın doğa ile birliği. soğuk entelektüelizmin ve maddeciliğin hâkim olduğu günümüzün dünyâsının duyarsızlığına karşın daha ince dostluk ve fedâkârlık duygularına ihtiyâç duyulduğu açıkça görülmektedir.

    öte yandan fanatizm, kör inanç ve haysiyetsiz duygusallığı deliliğin ve ölümün kayalarından uzaklaştırmak için güçlü akıl ve mantık gerekir. insanların doğasında mükemmel dengeyle nâdiren karşılaşırız; aslında o, doğa'nın en büyük nâdide şeyidir. bununla birlikte, mükemmel dengelenmiş bakış açısına sâhip bir kişi, yaşayan felsefe taşı'dır; çünkü; onda şefkâtle eşdeğer bir güç ve merhametle bezenmiş adâlet duygusu barınmaktadır.”
    manly p. hall - hermetik evlilik, s. 25-26.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap