8 entry daha
  • 17. yy. usçuluğuna karşı duyumculuğu dizgeli bir felsefe öğretisi haline getiren fransız aydınlanma filozofu. aynı zamanda önde gelen ansiklopediciler'den biri olan condillac, locke'un deneyci felsefesi ile newton'un bilimsel devrimini buluşturduğu en önemli yapıtlarından biri olan insan bilgisinin kökeni üzerine deneme'yle (essai sur l'origine des connaissances humaines, 1746) felsefe tarihinin belli başlı deneyci düşünürlerinden biri olarak anılmaktadır. condillac bu çalışmasında geliştirdiği kuramını daha sonraki çalışmalarında belirli ölçülerde değiştirmesine karşın, temelde bütün bilginin duyumlardan kaynaklandığını savunmuştur.

    condillac, kendine özgü kuramında locke'un tabula rasa'sını benimsediyse de, duyu izlenimlerini çözümleme ve karşılaştırmada zihne yaratıcı bir rol de atfeder. condillac, locke'un "duyumlar sezgisel bilgi sağlar" yollu öğretisini sorguladığı duyumlar üzerine (traité des sensations, 1754) adlı yapıtında bütün bilgilerin biçim değiştirmiş birer duyum olduklarını ileri sürer; locke'un aksine düşünceyi duyuma ek bir bilgi kaynağı olarak görmez. condillac bu çalışmasında dünyanın bilgisine nasıl ulaştığımızın yaratıcı bir tanımını verirken mermer bir heykel (hayali heykel) örneğine başvurur. condillac mermer heykel aracılığıyla koku duyusundan başlayarak beş duyuyu ayrı ayrı çözümler ve dokuma duyusu olmaksızın nesnelerin niteliklerini kavrayamayacağımızı belirterek zihnin bilgi ve yeteneklerinin daha çok dokunma duyusunun ürünü olduğunu savunur. dış dünyayı kavrayışımızın dokunma ve görme duyusunun gelişimiyle ortaya çıktığını ve dokunma duyusunun diğer duyuların hocası olduğunu öne sürer. duyumlamanın durağan bir mevcudiyet değil, dış dünyaya etkin bir katılım olduğunu gösteren condillac, ilk dışsal algı görüngübilimini geliştirmiştir.

    condillac dizgeler üzerine inceleme (traité des systemes, 1749) adlı yapıtında ise 17. yy.'ın descartes, leibniz ve spinoza gibi büyük filozoflarının kurdukları usçu düşünce dizgelerinin eleştirel bir çözümlemesini sunar. condillac, bu felsefecilerin içine düştükleri yanılgının dilin doğası ile işlevinden tutun da en genel, en soyut terimlere varıncaya dek bütün her şeyin duyumlar aracılığıyla sağlanan malzemeden türetilmesi gerektiğini anlayamamalarından kaynaklandığını savunur. condillac'a göre, bu felsefecilerin tümdengelimci yöntemi büyük ölçüde korunda da, gelişen kavramlar dizgesinin duyu deneyiminden türemeyen hiçbir şeye izin vermemesini sağlamak için çıkarımlar zincirindeki her bir bağlantının dilsel bir incelemeden geçirilmesi gerekmektedir. condillac'a göre: "felsefenin dili yalnızca birkaç yüzyıl öncesinden gelen anlamsız bir gürültüdür. bu gürültü uzadıkça felsefe bilimden daha da uzaklaşmaktadır."

    condillac'ın diğer önemli yapıtları arasında leibniz'in monadlarını yeniden biçimlendirdiği monadoloji (monadologie, 1748), tanrı'nın varlığının bir tanıtlamasını da içeren hayvanlar üzerine inceleme (traité des animaux, 1755), değerin emeğe değil de yarara ya da faydaya dayandığı savını öne sürdüğü iktisat görüşünün serimlendiği göreli konunları bakımından ticaret ve devlet yönetimi (le commerce et le gouvernement considérés relativement l'un a l'autre, 1776), ölümünden sonra yayımlanan mantık (la logique, 1780) ile matematiği bir çözümleme modeli olarak ileri sürdüğü rakamların dili (la langue des calculs, 1798) sayılabilir.
hesabın var mı? giriş yap