28 entry daha
  • suriyeli göcmenlerden sonra son zamanlarda afgan göcmenlerin de türkiye'ye siginmasi sonrasi tekrardan gündeme gelmistir.

    türkiye'nin, cenevre sözlesmesi'ne taraf olmasindan dolayi, on milyonlarca siginmaciyi mülteci olarak kabul etmesi seklinde bir yükümlülügü oldugu iddia edilmektedir. fakat bu yanlistir.

    öncelikle bir yanlis anlasilmayi düzeltmekte fayda var: mültecilerin durumu ile alakali olan sözlesme cenevre'de imzalanmis olsa da, asil ismi cenevre sözlesmesi vya sözlesmeleri degildir cünkü cenevre sözlesmesi ile ima edilen sözlesme, silahli catismalari düzenleyen sözlesmelerdir.

    29 agustos 1961'de t.c. resmi gazete'de yayimlanan kararnamede tam isim "mültecilerin hukuki durumuna dair sözlesme" diye gecer.

    cenevre'de 28 temmuz 1951'de imzalanan ilgili sözlesmeye türkiye devleti 29 agustos 1961 yilinda taraf olmustur. dönemin türkiye cumhuriyeti hükümeti, ilgili sözlesmedeki "1 ocak 1951'den evvel cereyan eden hadiseler" ibaresini "1 ocak 1951'den önce avrupa'da cereyan eden hadiseler" seklinde anladigini belirterek kasitli bir sekilde cografi sinirlama getirmistir kaynak (deklarasyon kismina bakiniz)

    ilgili sözlesme esasinda ikinci dünya savasi sonrasi olusan mültecilerin korunmasi amacini gütmekteydi ve 1 ocak 1951'den önce meydana gelmis olaylar sonucunda mülteci olan sahislari kapsamaktaydi fakat zaman ile ortaya yeni mülteciler ciktigi icin ilgili sözlesme bir protokol ile güncellenmeliydi. bu noktada 4 ekim 1967 tarihinde new york protokolünün yürürlüge girdi ve ilgili zaman kisitlamasi kaldirildi (kaynak) fakat türkiye cumhuriyeti 5 agustos 1968'de yayimladigi kararname ile ilgili new york protokolü'ne katildigini fakat sadece avrupa'da cereyan eden hadiselerin neticesindeki vaki siginmalarin mülteci olarak degerlendirelecegini yineledi: kaynak
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap