3 entry daha
  • 80'ler başı bir pazar günü trt'de izlediğim film.sonraki yıllarda istanbul görüntüleri,rumeli hisarı ve tenten filmi hayal gücümün bir oyunu gibi geldi hep.sonunda ulaştığımız bilgisayar çağında varlığına erdik.spielberg ve peter jackson'ın tenten filminden (bkz: the adventures of tintin) daha çok tenten ruhu hissettiriyor.oda çok sevdiğim (arkadaşımı ve kardeşimi sinemaya zorla ben sürüklemiştim) bir film ama sanki indiana jones seyrediyormuşum gibi hızlı ve aksiyon doluydu.tenten'i tanımayan günümüz izleyicisine onu sunmak için yapılması gereken buydu.jean pierre talbot ve georges wilson (ürkütücü sakala rağmen) tenten ve kaptan haddock olarak mükemmeller.talbot (bkz: jean pierre talbot) sanki bu rol için doğmuş ve keşke uzun süre devam eden bir seri olsaymış,dizide yapılabilirdi.nedense 2 filmlik bir macera olarak doyumluk değil tadımlık olmuş.orijinal bir herge tenten hikayesi uyarlaması değil.sonradan kitap haline getirilmiş.nostaljik yanı ile biz türkler için anlamı çok özel olan bir film.o eski günlere öyle bir özlem duyuruyorki insanın ışınlanası geliyor.bu film ve henüz izlemedim ama devamı her tenten koleksiyoncusunun kütüphanesinde yer almalı.herge ve jean pierre talbot görsel filmi izlemeyip sadece belgesel gibi istanbul sahnelerini seyretmek isteyenler için https://www.youtube.com/watch?v=-rl9n-gh77q
hesabın var mı? giriş yap