7 entry daha
  • tıpkı caravaggio gibi vahşi, kibirli ve sorunlu bir karakter olan floransalı heykeltıraş ve kuyumcu.

    rönesans dönemi'nin en büyük kuyumcusu kabul edilir ama cellini için bu asla yeterli değildir. her fırsatta sanatı ve başarılarıyla övünen cellini, aynı dönemin bileği bükülemeyen dev ismi michelangelo ile kıyasıya bir rekabet içerisindedir fakat michelangelo'nun s.kinde değildir. bu durum, michelangelo ile aynı düzeyde muamele görmek isteyen cellini'yi daha çok kızdırır ve tüm benliğini ele geçiren hırsla görkemli güzellikteki perseus with the head of medusa (1545-1554) heykelinin yapımına başlar. aslında heykelin hikayesinin merkezinde, cellini'nin aykırı yeteneği ve kullandığı cüretkar teknik vardır ama görünürde michelangelo'nun davut ve musa gibi anıtsal eserleriyle rekabet etmesine rağmen kendisini farklı kılmak ve hayranlık uyandırmak için tüm heykeli tek parça kalıba dökmüştür. bu teknik, özellikle böylesine karmaşık bir heykelde nadiren yapılan bir şeydir.

    asıl olay ise fırtınalı soğuk bir gecede, cellini'nin atölyesinde bronz dökülürken, eritilen metalin bir anda soğuyarak pıhtılaşmaya başlamasıyla panikleyen asistanlarına ellerine ne geçerse ateşin altına atmalarını emretmesidir. cellini için artık ok yaydan çıkmıştır. tüm atölyeyi yakma pahasına o bronz dökülecektir. bu kararlılığın ardından dondurucu soğuğa karşı zamanla yarıştıkları büyük bir koşuşturma başlar. atölyedeki değerli ve değersiz eşyaların neredeyse tamamını acımadan ateşin altına atan cellini'nin çabaları sayesinde ısı yükselmeye başlar ve heykel kurtarılır. tabii bizim kibir abidesi durur mu? varını yoğunu yakmış, övünmesin mi? heykelin kurtarılmasını ölüleri diriltmeye benzetip, kendini isa ile denk tutmuş. o zamanlar eşcinsellik, hırsızlık ve hatta cinayetten defalarca yargılan cellini'nin alkolik olduğu da bilindiği için söylediklerine pek kulak asmamışlar.

    mitolojik kahraman perseus'un 'baktığını taşa çeviren' gorgon medusa'yı başını keserek öldürüşünü tasvir eden heykelin mermer kaide üzerinde modellenmesi o kadar zarif bir şekilde yapılmıştır ki, bir heykeltraşın sanatından ziyade bir kuyumcunun hassasiyetini akla getirir. heykelin tüm inceliği ve ihtişamı bir yana, heykelde asıl dikkat çeken unsur ise yetenekleri michelangelo tarafından da takdir edilmesine rağmen onunla eşit bir şöhret elde etmek isteyen cellini'nin perseus'un başının arkasına, hermes'in perseus'a verdiği başlığın altına kendi portresini yerleştirmesidir.

    tüm bu yaratım serüveninde belki de en ilginç kısım, günümüzde floransa'daki ünlü piazza della signoria'da yer alan cellini'nin bu heykelinin, kıyasıya rekabet ettiği michelangelo'ya ait davut heykeli'nin öfkeli bakışlarının tam karşısına yerleştirilmesidir. görsel
hesabın var mı? giriş yap