8 entry daha
  • cbs, görmesini sonradan kaybeden insanlar arasında aslında oldukça sık görülen bir durumdur. görme kaybı sonrası, kişinin gerçekte orada olmayan şeyleri görmesi anlamına gelmektedir. yani bir çeşit halüsinasyon görme halidir. işin içine halüsinasyon girince, durum biraz ürkütücü gelebilmekte ancak zaten bu sendromun en zor kısmı da budur. hastalar bir anda akıl sağlıklarını kaybettiklerini, çıldırmaya başladıklarını düşünebilirler. ama aslında bu sadece beyinlerinin onlara oynadığı görsel bir oyundur, görme kaybına verdiği bir tepkidir yalnızca.

    bundan yaklaşık 250 yıl önce yaşamış olan, isviçreli yazar charles bonnet’ın dedesi charles lullin eski bir yargıçtır. katarakt ameliyatı geçirmiş, ameliyattan sonra görmesi oldukça zayıflamıştır. onun için bir şeyler tuhaflaşmaya başlamış, görme yetisini neredeyse tamamen yitirdiğinde bile onu bırakmayan halüsinasyonları yüzünden ilginç deneyimler yaşamaya başlamıştır. ihtiyar lullin, gördüklerini ilk defa 1759’da torununa anlattığında, akli dengesi tamamen yerindedir ve ne olup bittiğinin de farkındadır ancak bu duruma anlam verememektedir. gördüklerinden, torunu charles’a şöyle bahsetmektedir;

    “havada asılı duran bir mendil görüyorum. üzerinde dört turuncu daire bulunan büyük mavi bir mendil. ve bunun bir halüsinasyon olduğunu biliyorum. havada duran mendiliniz yoktur. sonra havada duran büyük bir tekerlek görmeye başlıyorum.” fakat bazen halüsinasyon görüp görmediğinden emin olamıyordu. çünkü halüsinasyonlar gerçeğe çok yakındılar. bir başka deneyiminde ise, paris sokaklarında yürürken, -bu gerçektir- inşaat iskelesi görür. fakat eve döndüğünde, çalışma masasının üstünde iskelenin 15 santim boyunda bir minyatürünü görür. bu algının tekrarlanması bazen “palinopsi” olarak adlandırılır.

    columbia üniversitesi nöroloji ve psikoloji profesörü olivier sacks’ın, charles bonnet sendromu üzerine ilginç tecrübeleri ve kapsamlı araştırmaları olmuştur. bir doktor olarak, ne olduğunu araştırıp bularak bu insanlara delirmedikleri konusunda güvence vermeliyim diye düşünür ve bilimsel araştırmalarının sonucunda charles bonnet sendromunda olup bitenleri kısaca şöyle özetler;

    infratemporal (şakakaltı) kortekste, sadece görsel imgeler ya da hayaller veya küçük parçalar var. sadece daha yüksek seviyelerde diğer duyular da işin içine giriyor, hafıza ve hislerle iletişime geçiyor. charles bonnet sendromunda o yüksek seviyelere çıkamıyorsunuz. siz bu seviyelerde, görsel korteksin iç kısmında, binlerce, on binlerce milyonlarca görüntünün, hayalin veya hayali parçanın hepsinin sinirsel kodlamasının belli hücrelerde veya hücre kümeciklerinde yapıldığı yerdesiniz. normalde tüm bunlar algının veya hayal gücünün birleşik ağıdır. fakat insan bunların bilincinde değildir. ancak birisinin görme yetisine zarar gelirse veya kör olursa, o zaman bu süreç kesilmiş olur. normal algı yerine aslında gerçekleşen, rastgele ve yoğun bir biçimde, infratemporal korteksteki görme hücrelerinin topluca uyarılmasıdır. bu nedenle aniden bir yüz görürsünüz. birden bir araba. birden bu, birden şu. kısacası beynimiz organize olabilmek, ve buna bir uyum getirmek için elinden geleni yapıyor. fakat çok başarılı olamıyor.”

    1970’li yıllarda “yüz hücreleri” keşfedilmiş, beynin sadece belli bölümlerinin değil aynı zamanda belli hücrelerin de bununla ilgili olduğu bulunmuştur. örneğin, sadece “araba” hücreniz olmayabilir çok daha spesifik olarak sadece “aston martin” hücreleriniz olabilir diye belirtmiştir olivier sacks. prof. sacks, ilerleyen katarktından dolayı kendisinin de halüsinasyonlar gördüğünü ifade etmiş; “bu sabah bir aston martin gördüm. burada bahsetmek zorundaydım. şimdi buralarda bir yerlerde.” diyerek esprili bir dille de verdiği aston martin örneğinin kendisinde olduğunu da itiraf etmiştir.

    cbs yaşayan kişiler, yaşa bağlı maküler dejenerasyon, katarakt, göz tansiyonu veya şeker nedeniyle görmelerini kaybetmiş olabilirler. bunların çoğu ileri yaştaki kişilerde görülse de, cbs kimi zaman çocuklarda dahi görülebilir. cbs hakkında çok fazla şey bilinmese de, beynin, görsel uyaran azaldığında oluşan boşlukları kendi kendine doldurması olduğu söylenebilir. cbs’in tanı koymada kullanılan bir testi ve tedavisi yoktur. en önemli şey, aklınızı yitirmediğinizi bilmek ve bu sendromu yaşadığınızın farkında olmaktır.

    birden bire olmayan şeyler gördüğünüzü fark etmek korkutucu bir durumdur. cbs yaşayanlar, evler, insanlar, ağaçlar, hayvanlar, fantastik yaratıklar, anlamsız geometrik şekiller ve daha pek çok farklı şey gördüklerini belirtmişlerdir. bazen bu görüntüler hareketli olabilir. görülen şeylerin normalden çok küçük veya çok büyük olması da mümkündür. hastalar parmak insanlar, devasa karıncalar görebilir, sakin olunmalıdır. görüntülerin gerçek hayatın fonuyla birleşmesi de mümkün olabilir. yani bir inek halüsinasyonu görüyorsanız ve baktığınız yerde yatağınız duruyorsa, yatağınızın üzerinde bir inek olduğunu görebilirsiniz. bazen bu görüntülerin gerçek olmadığını anlamak kolaydır. tencerenin içinde bir ejderha görmek oldukça gerçek dışıdır. peki ya yatağınızda bir örümcek görürseniz? evinizin içinde insanlar görmek de hayli ürkütücü olabilir. böyle durumlarda herhalde görüntünün gerçek olup olmadığını öğrenmeye çalışmaktan başka bir çare yok. cbs yaşadığınızın farkında olursanız, en azından paniğe kapılmadan önce, bunun beyninizin bir oyunu olduğunu düşünebilirsiniz.

    cbs yaşayanlar halüsinasyonların bazen birkaç gün kaldığını belirtmişlerdir. yani uyuyup uyanıyorsunuz ve o güzel kedi ya da cehennem zebanisi hala gözünüzün önünde. oldukça zor bir durum. işin ilginç yönlerinden biri de bu görüntülerin kişinin o anki görme düzeyinden çok daha iyi olması. normalde bir arabayı sadece ana hatlarıyla görebilen, rengini dahi ayırt edemeyen biri, halüsinasyonunda arabanın plakasını dahi görebilir.

    bu ilginç sendromla baş etmek zor olabilir. tek yapabileceğiniz, eğer ihtiyacınız varsa baş edebilmek için destek almak ve duruma uyum sağlamak. bu halüsinasyonlar sizi aşırı kaygılı yapabilir, kendinize olan güveninizi azaltabilir
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap